photo Mustafa-Kemal-Atatuumlrk-.jpg

 photo fbsmiley067jh.gif

 photo abhareketli.gif
   
 
  FIKRALAR BURADA

KARADENİZ FIKRALARI




Paraşütçü Temel

TEMEL
NATO'da havacı olarak askerliğini yapıyormuş. Komutan askerlere paraşütle nasıl atlanacağını öğretmiş;
- Uçaktan atlayınca birinci ipi çekeceksiniz. Paraşüt açılmaz ise ikinci ipi çekeceksiniz. Yine açılmadı, o zaman Meryem Ana'ya dua edeceksiniz.
Temel uçaktan atlar. Birinci ipi çeker paraşüt açılmaz, ikinci ipi çeker yine açılmaz. O sırada yere yavaş yavaş süzülen komutanının yanından geçerken sorar;
- Komutanım, komutanım.. O karinin adi neydi?


Teravih namazı

KARADENİZLİ bir ailedeki bey, son zamanlarda camiye gidip namaz kılmaya başlar. Bildiği, sadece günlük kılınan namazlardır, yani; sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarıdır. Belli rekatlardır. O zamana kadar da ramazandaki teravih namazına hiç gitmemiştir. Ramazan günü küçük oğlunu da camiye götürüp namaz kıldırmak ister ve birlikte teravih namazına giderler. 'Saf'a durup namaza başlarlar. Çocuk babasına bakarak onun gibi yatıp kalkmaya başlar. Normal rekatlarda kılınan süre bitmiştir ama herkes devam eder. Etraflarına bakarlar herkes devam ediyor, baba oğul da devam eder. Baba bilmez ki yatsı namazı ve teravinin birlikte 33 rekat olduğunu. Normal en fazla 12 rekatta bitmesi icap eden namaz uzayıp gidiyor. Bir ara zaman bulup, ceketini çıkartıp oğluna verir ve; "Git oğlum annene haber ver, merak etmesin, iş iddiaya bindi babam eve geç gelecek dersin" der

OSURUK

Temel'in kötü huylarindan biri de her sabah uyanir uyanmaz, gök gürültüsü kadar yüksek sesle gaz çikartmakmis. Karisi Fadime de bu densizlige pek içerler, -'Cözü çikasu heruf, ha pir sabah şoyle fosururken, tüm pagursaklarun donuna dökülsun da cör cünunu' dermis.

Derken, Kurban bayraminin ikinci sabahi, Fadime mutfakta kurban etlerini ayiklarken ve Temel hâlâ uyurken, Temel'i yola getirme niyetiyle, bir gün önce kurban olarak kestikleri koçun barsaklarini  toparlayip bir güzelce Temel'in donunun içine koymus! Az sonra Temel uyaninca, adeti üzere, keyifle ve gök gümbürtüsü timsali, gaz atinca bir de bakmis ki tüm barsaklari donunun içinde. Saskinlik ve korku ile rengi benzi atmis akli uçup gitmis.

Temel, bir muddet sonra kendine gelmis, kalkip tuvalete gitmis. Epey zaman sonra, sararmis yüzünden soguk terler damlayarak bitap yorgun bir halde mutfaga gelen Temel; -'Haçan dedigun oldi be Fadime, fosururken tüm pagirsaklarum donuma döküldu da' dediginde, Fadime: -'Oh olsun, ama pagirsaklarun çikarken canun da pek yanmistur be Temel'im' diyerekten gönlünü almaya çalisirken; Temel yanitlamis hemen : -'Yok be Fadime, ha çikarken acumadi da, geri sokarken az kalsun ceberiydum'....

Telsiz Telefon

Temel bilim adamı iken bir arkeoloji araştırmaları konferansına davet edilir. Amerikalılar anlatmaya başlar:
- Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 25 metre aşağıya indik ve telefon kabloları bulduk. Öyleyse bizim atalarımız asırlar önce telefon kullanmışlardır.
Sıra Türkiye'ye gelir ve Temel başlar anlatmaya:
- Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 50 metre aşağıya indik ama hiçbir şey bulamadık. Öyleyse bizim atalarımız telsiz telefon kullanmışlardır.

Tren

Temel ve iki arkadaşı İstanbul'dan Trabzon'a gitmek üzere tren garına giderler. İlk Trabzon treni 1 saat sonradır, bileti alırlar. Ne yapalım bir saat diye düşünürken yemeğe gitmeye karar verirler. Yemekte sohbet, muhabbet saate bir bakarlar ki 1 saati geçmiş. Hemen koşarlar tren garına ama tren gitmiş. Yine bilet alırlar 1 saat sonrası için. Ne yapalım vakti nasıl geçirelim derken kahveye giderler. Çaylar kahveler sohbetler uzar da uzar ve saate baktıklarında 1 saat olmasına 5 dakika vardır. Hemen koşarlar gara ama trene yetişemezler. Gişeye gidip sorarlar yine Trabzon'a gidecek tren var mı diye.
Gişedeki adam:
- Bakın bu son tren eğer bunuza kaçırırsanız Trabzon'a buğun dönemezsiniz der.
Bileti alırlar. Ama yine sıkılmışlardır; ne yapalım derken pastaneye gitmeye karar vermişler. Pastalar, kekler, çörekler muhabbet derken saate bir bakmışlar ki 1 saat olmak üzere hemen koşmuşlar gara. Tren yeni hareket ediyor, içlerinden biri uzun ilk vagonu yakalamış, diğeri orta boylu son vagona tutmuş. Tren gitmiş,Temel oturmuş yere başlamış gülmeye. Gişe memuru yanına gelmiş.
- Sen ne garip adamsın. 3 tren kaçırdın, arkadaşların gitti, sen kaldın, ağlayacağına gülüyorsun be adam.
Temel :
- Uy hemşerum onlar beni geçirmeye geldi da ben ona güleyrum.

El işareti

Bir gün temel bir minübüse durması için işaret etmiş soför ellerini havaya kaldırıp tüm parmaklarını oynatarak  "çok kalabalık"  demiş.
Temelde baş parmağını işaret ve orta parmağının arsına sokmuş. Şoför kızmış ve aşağı inmiş
-Sen ne kadar terbiyesiz adamsın demiş.
Temel "asıl sen ne kadar terbiyesizsin bana böle böle yaptın" demiş. Şoför "ben sana kalabalık" dedim diye yanıt vermiş. Bunun üzerine temel
-E bende beni araya sıkıştırırsın diyordum

JAPON İLE TEMEL !

Japon'u biri Rize'de bir kahveye girmis ve herkese kafa tutmus: - Var mi aranizda delikanli, varsa ciksin disari! .Tahmin edeceginiz uzere Temel kapiya dogru yurumus. - Cikiyorum ulan, gorelim bakalim erkekligini!

Birkac dakika sonra Temel agzi burnu dagilmis kahveye geri donmus. Pesinden de Japon kasilarak iceri girmis. Temel'i gosterek soylenmis: - Kore - Teakwon Do!

Ertesi gun Japon yine gelmis. Yine meydan okuma. Yine Temel'den rest. Ve birkac dakika sonra kapida yine agzi burnu dagilmis bir Temel! Ve pesinden kasilarak yaptigi oyunu aciklayan Japon: - Cin - Kung Fu!

Ertesi gun yine ayni hikaye: dayak yemekten ayakta duramaz hale gelmis Temel ve hergun degisik bir stil kullanan Japon: - Japon - Karate!

Ve bir sonraki gun Japon yine kahveye gelip, yine herkese kafa tutmus. Japonun restini goren yine Temel olmus. Birkac dakika sonra herkes surati dagilmis bir Temel beklerken bu defa Japon her tarafi kanlar icinde kapida belirmis! Temel de hemen arkasindan gelmis, Japon'u gosterek gulumsemis: - Toyota - Kriko! ))

... Hiro$ima 45 ... Cernobil 86 ... Windows 95

OTO YARIŞI

Temel bi gun otobanda, Anadol marka arabasiyla gidiyormus. Aksilik bu ya; arabanin arizalanacagi tutmus. Ne yapsin ? Caresizce cekmis emniyet seridine ve beklemeye baslamis.Epey bi sure bekledikten sonra gurultuyle, bir arabanin hemen yaninda durdugunu gormus. Son model bir FERRARI ve icinde garnd tuvalet, kara gunes gozluklu,saclari joleli,trasli ve kisacasi varlikli ve cok zengin oldugu her halinden belli olan bi adam hafifce egilerek seslenmis;

- Hemserim ! istersen otobanin sonuna kadar seni yedege alip cekiim.!

caresiz Temel elbette kabul etmis.Baglantilari yapmislar ve son kontrolleri de yaptiktan sonra zengin surucu;

-Arkadas bak, ben de hiz hastaligi vardir,eger dalginlikla hizimi arttirirsam sen arkadan selektor yaparsin ben de yavaslarim olur mu? demis. Temel buna anlam verememis ama yinede Peki ! demis.

Nihayet yola koyulmuslar.Onde FERRARI ve arkasinda ANADOL bir sure sakince yol almislar. Ama bi sure sonra da Temel adamin neden bahsettigini anlamis. 60 km/h.....80km/h.....120km/h.....150km/h derken Temel bakmis olacak gibi degil. Direksiyon zangirdamaya motordan boguk sesler gelmeye baslayinca Hemen hatirlamis ve ondeki surucuye selektor yapmaya baslamis.Selektoru farkeden surucu de durumu anlayip yavaslamis. 150km/h....120km/h.....60km/h. Ancak gel zaman git zaman bi sure sonra ondeki surucu yine kendini kaptirip hizlnmaya baslayinca Temel bu sefer atik davranmis ve malum .Bu olay birkac defa daha tekerrur etmis.Uzun bi sure sakince yol almislar.Ta ki buyuk bir gurultuyle Temelin yanindan gecip ondeki FERRARI`nin yanina yanasan son model LHAMBORGINI`nin soforu FERRARI`nin soforune kapkara gozluklerinin uzerinden bakip;

-Kapisalim mi Moruk! 140 km ilerideki benzinciye son varan ilk gelenin deposunu fuller. Ne dersin ?

FERRARI`nin surucusu;

-Pekala, paralari hazirla. Cunki kaybeden sen olacaksin....demis ve baslamislar yarisa ; 80km/h....120km/h.....200km/h....280km/h....

Tam bu sirada helikopter ile otobanin uzerinde trafik denetleme devriyesi gorevini yapmakta olan Dursun durumu farkeder ve eline telsizi alarak su mesaji gecer...

Alo...Alo.. Breykk...Ucan Hamsi`den tum ekiplere...

Su anda otoyolun 85. mevkiinde seyir halinde olan uc araba otoban emniyetini bozacak sekilde asiri hiz yapii... Arabalari tanimliyorum...

FERRARI-LHAMBORGINI-ANADOL....

FERRARI ile LHAMBORGINI kapışıyı, Arkadan ANADOL gecmek icin yol istii

VAMPİRLER

Ingiliz vampir, FransIz vampir, bir de Laz Vampir gecenin kor karanlIgInda ucmaktalardI.

Cok acIktIgInI sezinleyen Ingiliz vampir pike yaptI ve a$agI dogru suzuldu. Birkac dakika sonra agzI kan icinde geri dondu.

"A$agIda bir agIl vardI. 20-30 inegin kanInI emdim. Nefisti."

Bir sure sonra FransIz vampir de pike yaparak a$agI suzuldu. Geri dondugunde agzI yuzu kan icindeydi. Ingilize bakarak,

- Hani senin az once girdigin agIl vardI ya... - Evet.. - Onun yanInda bir ahIr vardI, gordun mu? - Evet gordum. - i$te orada en azIndan 40 tane atIn kanInI emdim. Nefisti.

Bu konu$malar sonucunda tabii Laz vampirin de canI beslenmek istiyordu. O da pike yaptI, suzuum suzum suzuldu.

Aradan 5 dakika gecti, Laz vampir her yeri kan icinde geldi... Onun bu hali digerlerinin, muthi$ bir ziyafet cektigini du$unmelerine neden oldu.

Tabii oldukca meraklanmI$tI Ingiliz ve FransIz vampirler...

- Eee? NasIldI? - Ula u$aklar, hacan a$agUda pir agIl vardI daa, gordinuz mu? - Eveet, gorduk. - Hacan onun yaninda da pir ahur vardI daa, oni da gordinuz mu? - Eveet, gorduk. - Hacan o ahurun yaninda da pir elektruk diregu vardI daa, oni da gordinuz mu? - Eveet, gorduk. - Hacan pen oni gormedum daa..

PİLOT OLMAK !

Temel ile Cemal pilot olmaya karar vermisler.Bu amacla kursu bitirip diplomalarini almislar.Ve ilk seferlerini yapmak uzere ucakla havalanmislar. Inise gececekleri sirada Temel, Cemal'e donup: - Simdi kuleden haber geldi..Bu hava limaninin pisti oldukca kisaymis. Bu yuzden tekerlekler yere deger degmez, frenlere sonuna kadar asil ki, pistin disina cikmayalim, demis.

Az sonra inise gecmisler.Tekerlekler yere deger degmez, Cemal frenlere asilmis.Ucak kil payi pistten cikmadan durmus.Temel alnindaki terleri silerken Cemal'e donup:

- Bu ne bicim pist? 50 metrelik yerde ucak durur mu? Cemal basini iki yana sallayip cevaplamis:

- Haklisin Temel..Bir de su yanlara baksana..Eni de en az 10 km. var....

Fitil Tedavisi
Temel ishal olmuş, gittiği doktor da "günde iki defa fitil" vermiş.
Temel fitilin asıl kullanım şeklinden habersiz olduğundan, hap gibi yutmuş, ve tabii ki daha kötü olmuş.
İkinci defa gittiği doktor ona günde üç defa fitil vermiş, Temel daha kötü olup da doktora üçüncü defa gidince doktor şüphelenip sormuş:
"Siz yoksa bu fitilleri hap gibi yutuyor musunuz?"
Temel kızmış, "Yok, bi tarafıma sokuyorum."
OYNAMAYIRUM

İngiliz "Golf için bir sopa, bir top ve bir delik gerekir.
Bende bir sopa var." demis.
Fransiz "Bende de bir top var." demis.
Temel; biraz düsünmüs "Ben oynamiyorum." demiş.

Iki Karadeniz takimi: Ordu sporla Sinop maç yapiyorlarmis. O esnada stadin yanindan bir tren geçiyormus. Sinoplular trenin düdüğünü hakemin bitti düdügü zannetmisler. Ve sahayi terk etmişler. Kalan 85 dakikada Ordu spor da gol atamayinca maç 0-0 berabere bitmis.
SİFONU ÇEKMEYİN !!
Temel Dallas'daki kuzeni Dursun'u gormeye gitmis. Dursun Temel'i havaalaninda karsilamis. Beraberce disari cikmislar.Temel bir bakmis 10 metre boyunda bir limuzin! "Uyyy, amma buyuk bu,da!"

Dursun hafifce gulmus. "Temelim burasi Amerika! Bura da her birseybuyuk!" Yola cikmislar, Dursun'un ciftliginin kapisindan iceri girmisler. Git git birturlu eve varmiyorlar. Temel saskinlik icinde: "Uyy, amma da buyuk ciftlik daaa!"

Dursun gene hafifce gulmus. "Temelim burasi Amerika! Burada herbirseybuyuk!"Neyse, aksam olmus, yemek salonuna gecmisler. Salonun ortasinda kocaman birmasa Bir ucunda Temel bir ucunda Dursun.

Temel Dursun'u taa uzaktan zorseciyor. "Uyy!" diye baaarmis. "amma buyuk masa, da! " Dursun'un sesi gelmis"Temelim burasi Amerika! Burada her birsey buyuk!" Yemekten sonra Temel'in tuvalete gitmesi gerekmis.

Dursun:"Temelim, alt kata in, soldan ucuncu kapi" diye tarif etmis.Temel alt kata inmis ama sol yerine sağdan ucuncu kapiya girmis.Orasi evin havuzunun oldugu yermis.Her yer karanlik oldugu icin Temel elektrik dugmesini ararken havuza düsmüş.

Can havliyle baaarmaya baslamis: "Sifonu çekmeyiiin!! Sifonu çekmeyiiin!"

TEMEL DOKTORDA !
Temel bir gün doktota gitmiş.Demişki:
-Doktor bey bende son günlerde unutganlık başladı.
Doktor sormuş:-Genellikle ne zaman oluyor?
Temel:-Ne ne zaman oluyor?
Kemal iki tane piyango bileti almış. Temel bunu görünce çok kızmış,
- Ula Çemal, Niye içi tane altun? Puyük ikramiye pi tane.
Laza karayollarini boyama isi vermisler. Laz baslamis çalismaya. Ilk gün tam 200 metre boyamis. Ikinci gün 100 metre, üçüncü gün 50 metre. Artik dördüncü gün 10 metre boyayinca amiri Lazi çagirmis: Hayirdir evladim iyi çalisiyordun ? Ben yine iyi çalisiyorum. Iyi ama dün 50 metre bugün de 10 metre boyamissin. E.haliyle. Ilk günlerde boya kovasina gidip gelmek kolaydi, sonralari çok vakit almaya basladi.
Alaska'da bir bardan içeri iki Laz girmisler ve içki söylemisler.Bir sure sonra bir tanesi barmene :
Buralarda siyah kadin bulunur mu ?
Hayir, bulunmaz elbet. Peki buralarda siyah beyaz kadin bulunur mu ?
Bulunmaz tabi .Bunun üzerine Laz arkadasina döner:: Sanirim dün gece iki penguenleydik.

Fadime kumar oynuyormuş. Temel de arada sırada gidip soruyormuş:
-Nasil gidiyor kanaryam?
-Kaybediyorum.
Bir müddet sonra yine: -Nasıl gidiyor güvercinim?
-Kaybediyorum
Konuşma bülbülüm, serçem diye devam edince Cemal sormuş, "Neden karına hep kus isimleriyle hitap ediyorsun?" "-Bu kadar kişinin içinde
kuş beyinli diyemem ya!" diye fısıldamış Temel.

Temel' e evliliği sormuşlar:
Önce CAN CANA,
Sonra YAN YANA,
Taha sonra CÖT CÖTE,
En sonunda CIT ÖTE!

Trabzon'un bir köyü,Temel ile sevgilisi Fadime evleniyorlar.Davullar çalinmis, horon tepilmis, yemekler yenmis ve gecenin sonlarinadogru köyün ihtiyar heyeti Temel'i yanlarinaçekerek namus dersi vermeye baslamislar.
Ve en sonunda demisler ki, eger Fadime kiz çikarsa sabah ezanina dogru pencereden havaya üç el ates et. Et ki biz de köyümüzün namusuna leke gelmemis oldugunu bilelim.Temel onayladiktan sonra sirtina vurulan yumruklarla evine girmis. Sabah olmus ve ezan okunmadan önce Temel'in evinden üç el silah sesi gelmis.

Köy halki tamam demis bir problem yok. Herkes gündelik hayatina dönmüs. Ertesi sabah yine ezan vaktine dogru yine üç el silah sesi. Bu sefer köylüler sasirmis ve kosmuslar Temel'in evine . Fadime yerde kanlar içinde yatiyor. Ya n'oldu sorulari yükselirken Temel çok sinirli: - Dün kiz çikmisti, bu gün çikmadi. Ben de furdim orospuyi.

GRUP SEX
Bir gün Tursun arkadasi Temel'a sormus..
-Ula Temel, 3'lü sexten hoslanirmisun?
Temel :
-Evet, en sevdigim fantazimdur da.
Tursun:
-İyi o zaman, acele eve yetiş..
ÇÜKÜ YOK
Bir Alman, bir ingiliz, bir Laz barda oturmuş bir yandan içip, bir yandan karılarının aptallığı konusunda sohbet ediyorlarmış. Alman demiş ki:
"Benim karım Helga o kadar aptal ki geçen gün ucuzluk var diye marketten 300 Mark'lik et almış, halbuki bir buzdolabımız bile yok!" İngiliz gülmüş:
O da birşey mi?" demis, "Benim karım Elizabeth daha da aptal. Babası çok zengindir, geçen hafta kendisine 6000 Pound'a araba aldırdı, ama kullanmayı bilmez." Laz atlamış. "Ula uşaklar, siz ne diyorsunuz" demiş,
"Benim karım Fadime hepsinden aptal. Bodrum'a iki haftalık tatile gidiyor. Dün bavulunu yaparken gördüm, 400 tane prezarvatif almış, halbuki çükü bile yok!"
TRAFİK KAZASI
Temel kamyon şöförüymüş. Bir gün kamyonu ile yokuş aşağı inerken freninin patladığını farketmiş. İleriye doğru baktığında da yolun ikiye ayrıldığını görmüş. Bir tarafta pazar kuruluymuş ve yüzlerce insan alışveriş yapiyormuş.
Diğer tarafta ise küçük bir çocuk yolun ortasında oyun oynamaktaymış.
Temel çok hızlı bir şekilde düşünerek "pazar yerune çirersem pi sürü insan ölür en eyisu çocigu ezeyum" demiş. Ertesi gün gazetelerde şöyle bir başlık;
"pazara giren kamyon dehşet saçtı. 150 ölü" Temel'e sormuşlar: "Sende hiç kafa yokmu? Bu kadar insanı ezeceğine bari çocuğu ezseydin." Temel cevap vermiş:
"Ula siz benu salak mi sandunuz? Bunu bende düşündüm... Tabii ki çocuğu ezecektim ama çocuk pazara doğri koşunca ben ne yapayim?"
ARKADAN İTTİLER )
Temel disi bir kedi alir. Ama kedisini çok sevdiginden baska kedilerle çiftlesmesini istemez, sürekli yaninda tasir.. Tarlada, kahvede,  berberde, kisacasi heryerde. Birgün arkadasi ona akil verir : "Ula usagum, bu is böyle olmaz, kedi devamli yaninda tasinmaz. Yapacagin is kedini benzinle yikamaktir. Gör bak o zaman baska kedi yanina sokulabiliyor mu.."
Temel bunu dener. Evet sonuç harikadir, kedisine hiçbir kedi yanasmamaktadir. Fakat birgün eve geldiginde kedisini bulamaz, çildirir, her tarafa bakar, kedisi ortada yoktur.Kosa kosa kahveye gider,: "Ula  usaklar, kedimi gören var midur?" Arka taraftan biri cevap verir :
"Asagi mahallede cördüm Temel'um, benzini bitmisti, arkadan itiyorlardi.."
BALIKÇI
Kucuk bir balikci koyundeTemel tembel oldugu icin esi Fadime baliga cikmak zorunda kalirmis.
Sabah erkenden balikcilar tekneleri ile denize acildiklarinda erkekler hep ayni yone gitmelerine ragmen esinin yerine baliga cikan hanim kendine gore bir yone gidermis.Aksam baliktan donuldugunde erkeklerin cok az balik yakalamis olmalarina ragmen hanimin kayigi silme balik dolu olurmus.Bu duruma dayanamayan erkek balikcilar bayana isin sirrini sormuslar.
O da :-"Biliyorsunuz kocam uykucudur dolayisi ile onun yerine ben baliga cikiyorum. Ancak balikcilikta pek tecrubem olmadigi icin sabah esimin pijamasini acip şeyine bakiyorum. Esiminki ne tarafa dogru yatmis ise o yone gidiyorum demis."
Erkek balikcilar :
"Peki baci saga, sola, yukari ve asagi olur ise anladik ama ya dimdik durursa ne tarafa gidiyorsun ?" diye sorduklarinda Bayan :
-"Canim, o gun hic baliga cikilir mii?"
GURUR KAZAZEDESI
Temel bir arkadasindan cok iyi tuyo veren bir adamin adini ogrenir. Hemen kosar; " Bugun yapilacak yarista hangilerine oynamaliyim" der. Adam soyle bir bakar; " Sen kac yasindasin?" diye sorar.
" 28 " der Temel. Adam da ;
" Tamam, git 2 ve 8' e oyna."
Gercekten adamin verdigi tuyo yarislar sonunda tutmustur. Temel ikinci hafta yine gider. Yine soru aynidir. Adam: "Sen kac kilosun?" der. Temel " 76 kiloyum." deyince;
" Bu hafta da git 7 ve 6' ya oyna." der.
Bu yarisin sonuclarini da adam dogru tahmin etmistir. Arkadaslari da saskinlik icinde izlemektedirler. Bu kez Temel neyi var neyi yok satar. Parasini cebine koyar, yine ayni adamin yolunu tutar. Adam bu kez
" Senin ....aletin uzunlugu ne kadar? der.
Temel saskinlik icinde " 25 cm. " deyince adam da
"Bu sefer de 2 ve 5'e oynayacaksin" der.
Arkadaslari yarisin sonuclarini cok merak etmektedirler. Ertesi gun hemen Temel'in yanina kosarlar ki bir bakarlar Temel' in yuzu cok kotudur. Hemen sorarlar ne oldu diye. Temel' in verdigi yanit ise sudur:
"Gururumun kurbani oldum. 1 ve 3 kazandi."
FREN !!
Temel ile Fadime nişanlılarmış evsizlik sıkıntısı çekiyorlarmış arkadaşlarından falan bir türlü ev bulamamışlar.Elele tarlada yürürken
Temel dönmüş ve Fadime'ye yumulmuş o heyecanla yattıkları yerin tren rayı olduğunu görememişler.Başlamışlar sevismeye.Derken uzaktan tren geliyor.Makinist bir bakıyor rayların üzerinde 2 insan.Sireni çekiyor..
Temelle Fadime tınmıyor, 100 m kala tekrar çekiyor gene kaçmıyor bizimkiler , 50m..30m derken imdat frenini çekiyor makinist.Tabii vagonlar birbirine giriyor çok büyük maddi hasarvar.Hemen Fadime ile Temel'i suçüstü mahkemesine çıkarıyorlar.
Hakim:
-Ya kadeşim treni görmedinmi , sireni duymadınmı ?
Temel:
-Duyduk hakim bey
-Niye kaçmadınız o zaman?.....
-Valla hakim bey bir baktım ben geliyorum , fadime geliyor , tren geliyor......
Dedim ki "FRENİ OLAN DURSUN.."
FANTEZİ ?
Temel bir gun eve Natasa ile birlikte gelmis.
Temel'in karisi Fadime kapiyi acmis. Bir de ne gorsun,
Temel Natasa ile birlikte kapida.
Fadime beyninden vurulmusa doner. Temel hemen karisini yumusatma politikasi uygular,
"Tur Fadime, kizme hemen canum, yeni bir fentezi teneyecegiz. "der.
Aradan bir saat gecer, bir saat daha gecer. Fadime elleri iki yaninda yatakta yatmaktadir.
Cani sikkin bir sesle yanindaki Natasa ile hasir nesir olan Temel'e:
"Ula Temel", der "Ben pundan bi poh anlamadim, ha sen eminmisun 169 diye bir fentezi oltuguna"....
GERDEK GECESİ
Temelle Fadime evlenmis, gerdege girmisler. Fadime daha cok toy oldugu icin Temel'in o gun" Bak bundan sadece bende var" demesine inanmis ve uzun sure bunu boyle sanmis. Ama Temel'in oturdugu mahallede bir de uyanik sutcu varmis. Her gun Temellere gelen bu sutcu sonunda zaten saf olan Fadime'yi ayartmayi basarmis ve birlikte olmuslar.

O aksam Temel eve gelince Fadime Temel'e: " Sen beni aldattin. Bundan sadece bende var demistin, ama sutcude de var" demis.
Temel olanlari anlamis ama bozuntuya vermemis, " Dogru, bi bende bi de onda var, ona da ben vermistim zaten" demis. Fadime karsilik vermis: " Madem oyle niye ona iyisini verdin? "

Temel, hastalanmis.Bi doktora gitmis.Doktor buna fitil vermis.Ertesi gun Temel yeniden doktora gelmis "Gecmedi" demis.Doktor yine fitil vermis.
Temel ertesi gun bi daha gelmis "gecmedi" demis doktor yine fitil vermis. Bi daha, bi daha gelmis.En sonunda doktor dayanamayip sormus:
- Ya sen ne yapiyorsun bu fitilleri?
- Yutuyorum.
- Yutuyor musun!? Manyak misin oglum sen.
- E yutmayipta ne yapacaktik gotumuze mi sokacaktik!
ZAMPARA TEMEL
Temel, Issiz bir sokak arasinda ho$ bir kadina sarkintilik yapmi$.
Kadin: Ne yapiyorsun? Benim kim oldugumu biliyomusun?
Temel: ($a$kin)Yoo..
Kadin: Ben lezbiyenim.
Temel: Oda ne demek..
Kadin: Ben kadinlardan ho$lanirim.
Temel: (Buyuk bir mutlulukla) Bende lezbiyenim bende...
ILK GECEDE: TEMEL KARISI NATASAYA GERDEK GECESI SORMUS :
YANINDA UYUYAN ILK ERKEK BENMIYUM? NATASA - UYURSAN EVET APTAL!
TEMELE SORMUSLAR APTALMI GUZELMI OLMAK ISTERSIN?
TEMEL: GUZELLIK GECICIDUR DEMIS.
FADIME ILE TEMEL BUYUK ADADA DOLASIYORLARMIS BIR MARTI TEMELIN KAFASINA PISLEMIS FADIME - TEMEL GIT SU TUVALETTEN TUVALET KAGIDI AL TEMEL - GEREK YOKTIR KUS COKTAN UCUP GITTU
TEMEL FADIMEYE BOSANMA DAVASI ACMIS VE HAKIME SAYUN HACUM BEY KARIM UC YILDUR EVDE NE BULURSA
USTUME FILATIYU NE OLUR BIZU BOSAT HAKIM SORMUS PEKI EVLADIM NIYE BUNUN ICIN UC YIL BEKLEDIN?
TEMEL - YENU YENU ISABET ETTURMEYE BASLADUDA!
BUYUK IKRAMIYE CIKAN TEMELI UC AY SONRA BAKKAL,KASAP VEBORCLU OLDUGU DIGER ESNAF YOLDA CEVIRMIS
ULA TEMEL SANA IKRAMIYE CIKTUGU HALDE UC AYDIR NIYE BORCUNU ODEMIYOSUN? DIYE SORMUSLAR ZENCUN OLDI DEGISTU DEMESUNLAR DIYE DEMIS.
IDAM MAHKUMU IDAMA MAHKUM OLAN TEMELE SON ARZUSUNU SORMUSLAR BENU OGLUMIN YANUNA GOMIN DEMIS OGLUNUN YASADIGI ORTAYA CIKINCA BEN BEKLERUM DEMIS.
TRAMPLEN
Temel izmir'de efes Otel'e gitmis. "Yuzme havuzuna cittim, peni attilar" demis. Nedeni sorulunca,
- Havuza isedum, demis.
- Amaan herkes isiyor, seni niye kovdilar, denince Temel soyle cevap vermis"
- Tramplenden isedum.
ISLAKLIK
Temel ne zaman baliga ciksa, pantalonunun pacalari islak donermis. Niye diye sormuslar.
- Paluk tutarken sikilayrum, Sigara iceyrum. Pitince sigarami tenize atip pasip sondureyrum.
ISGUCU
Temel arkadaslariyla cukur aciyormus, bir grup da cukurlari kapatiyormus.
Ne yaptiklarini soranlara Temel soyle cevap veriyormus,
- Bir grup daha vardi, onlar da fidan dikiyordu, bugun celmedular, piz de pizim isler ceri kalmasun diye calisayruz.

TEKRAR DENEYİN

Temel ile Dursun promosyonlu meşrubat alırlar.Meşrubatı açan Temel hemen kapağa bakar:
-Tekrar deneyin.
Kapağı kapayıp yeniden açar ve okur:
-Tekrar deneyin.
         ..
         ..
         ..
En sonunda sinirlenen Temel:
-Ula Tursun! Hapunlar pizi kandıriy! İki saattir deneyrum hala pişey çıkmadi.

BAKIS
Temel otobuse binmis. Sormuslar,
- Ne yaptin, pilet aldin mi?
- Piletci sankim pilet almamusum gibi paga manali manali paktu.
- Peki sen ne yaptin?
- Pen de sankim pilet almisum gibi ona manali manali paktum.
CEHENNEM
Temel olmus, cehenneme gitmis, sille tokat karsilamislar.
- Poyle yaparsanuz sonra hic cimse celmez, demis.
KASKET
Temel basindaki kasketi gosterip,
- Bu kasket penu on yas genclestirdu, demis.
- Kac yasindasun, diye sormus Cemal.
Temel,
- Kasketli mu, kasketsiz mu, diye yanitlamis.
ONLEM ALMAK
Cemal ile Temel askerde beraber nobet tutarlarken, komutanlari bir bakmis Cemalin elinde bir mektup, okuyor.
- N'apiyorsunuz, demis.
Temel:
- Sevculumden mektup celdi. Okuma yazma pilmem, Cemal okuyo paga.
- Peki Cemal'in kulaklarindaki pamuk ne?
temel: - Mektubu tuymasin diye....
GOREV
Cemal cok kumarbazmis, bir gun kahvede olmus. Karisina anlatacaklar. Temel bu gorevi ustlenmis.
- Cemal kayip, demis Cemal'in karisina
- Cehennemun tipine citsun, demis Cemal'in karisi.
Temel gayet sakin: - Cittu, demis.
FARK
Temel'e sormuslar,
- Evli kadin ile dul kadin arasinda ne fark vardur?
- Tul kadin kocasinin nerede olduguni piliy, evli kadin pilmiy.
HASAN
Iri yari bir adam kahveye girmis.
- Hasan cimdur?
- Penum, demis adamin biri.
Adam bu adami bir guzel pataklamis ve yuzunu gozunu kan icinde birakmis.
Sonrada cekip gitmis. Adam gittikten sonra dayak yiyen adam baslamis gulmeye.
Kahvedekiler sasirmis ve hemen sormuslar.
- Ya o kadar dayak yedin, yuzun gozun kan icinde. Ne diye durmus guluyorsun simdi.
- Penum adim Hasan tegul Temel, Nasil kandurdum o enayi adami ama....
GUVENCE
Temel'in on ikinci oglunu askere cagirmislar, ondan onceki onbir tanesi askerde oldugu icin
Temel itiraz etmis,
- Soyleyin padisahiniza penum seyime guvenip saga sola savas acmasun.
MAZERET
Temel askerligini yapiyormus. Bolukte kirk ere izin vermisler. Gec kalirlarsa cadir hapsi var, ancak iyi bir mazeretleri olursa affedilecekler.
Kirk kisiden otuz dokuzu da gec kalmis, hep ayni mazeret:
- Atla istasyona celeydum. At catladi, tren kacti, gec kaldum. Derken kirkinci da tamamlanmis, Temel cika gelmis.
- Senin de mi atin catladi, diye sormuslar.
- Hayir, demis. Yoldaki otuz dokuz at lesini gecemedum.
HESAPLASMA
Temel tutmus Yahudi'ye tokat atmis.
- Neden vurdun?
- Siz Isa peygamberi carmiha cermissiniz.
- Iki bin yil once olmus bir sey bu.
- Valla pen yeni tuydum.
AKILLANMA
Temel onsekizlik oglunu evlendiriyor. Cok erken degil mi diye soranlara,
- Simdi evlensin, sonra akli pasina celir, o zaman da evlentiremem, diyor.
OROSPILIK
Temel, Cemal'in evinin onunden gecerken onun karisini pencereden gormus.
- Cemal evde midur?
- Yok.
- Al penu iceru
- Peni orospi mi sandun?
- Para verecegumu cim soyledu?
PIYANGO BILETI
Cemal iki tane piyango bileti almis. Temel karsi cikmis,
- Manyak Cemal, Niye ici tane altun? Puyuk ikramiye pi tane.
NİYE KOŞAYİ
Temel ile Dursun'un canları sıkılmış ve stadyuma gitmişler. Atletler koşarlarken aralarında konuşuyorlarmış.
- Ula, bu uşaklar niye koşayi?
- Biri birinci gelecek, madalya alacak.
- Peki öbürleri niye koşayi ?
PREZERVATİF BULDUK )
Temel cok endişeli ve telaşlıdır.
- Aman Doktor bey, bizim çocuk prezarvatif yutti, yetiş!
Doktor aceleyle hazirlanir, tam çıkmak üzereyken telefon yine çalar.Arayan gene Temel dir ama bu kez gayet neşeli ve rahatlamış bir hali vardır.
- Doktor bey, celmene hacet kalmadi, pi prezarvatif taha bulduk!
UZAKLAŞİYURUK )
Temel ile Dursun bir hafta sonu ava çıkmışlar. Uzun bir süre yürüdükten sonra oldukça iri bir geyiğe rastlamışlar. Uzun süren uğraşlardan sonra geyiği vurmuşlar. Yanlarında geyiği taşıyabilecekleri herhangibir araç olmadığından hayvanı çekerek götürmeye karar vermişler.
Temel , Dursun'a "Ula Dursun habu hayvanin pir poynuzunu sen tut ötekinu ben" demiş ve başlamışlar yürümeye.

Yaklaşık 1 saat sonra köyün epey yakınına gelmişken bir arkadaşlarına rastlamışlar. Onların halini gören arkadaşları "Yahu siz delimisiniz bu böyle taşınır mı? ikiniz bir olun şu hayvanı kuyruğundan çekin daha rahat taşırsınız " önerisini yaparak yola devam etmiş. Bu fikri çok beğenen Temel ile Dursun hayvanın kuyruğuna asılmışlar.. Temel yaklaşık yarım saat sonra Dursun'a dönerek
- Ula Dursun pöyle gerçekten kolay çekiliyirmuş ama anlamaduğum birşey var ha punu kuyruğundan çektiğimuzdan peri köyden gitgide uzaklaşayruk..

KEKEME !!
Kekemenin biri birgun Beşiktaş'ta kekeme okulunu ararken okulun yerini bulamamış, en yakınındaki bir markete girip:
- Kakakakarrdeşşşş, bubububurralarrrrdaa bi kekekemememe okukukukuluuu varmış, neneneneredede bibibiliyomussun ? diye sormuş.
Markette alışveriş yapan Temel hayretle kekemeye bakmış ve şöyle demiş:
- Okulun yerini bilmiyorum ama, senin okula ihtiyacın yok ki, bence gayet iyi kekeliyorsun...
PREZERVATİF
Temel ile Dursun İstanbul'da dolaşırlarken çok genç ve güzel bir Nataşa kendilerine doğru yaklaşıp 100 dolar karşılığı birlikte olabileceklerini ancak hamile kalmaması için prezervatif kullanmaları gerektiğini söyler.
Anlaşırlar ve mesele hallolur. Olaydan üç gün sonra Temel büyük bir sıkıntı içinde Dursun'a seslenir.
- Ulaaan hamile kalırsa kalsın. Ben artik prezervatifi çıkaracağım.
Z YOK
Temel bir kavga sonrası karakola götürülür ve komiser Temel'e sorar.
- Senin adın ne bakayım ?
- Adim Temel, fakat "Z" sizdur.
Komiser bir an düşünür ve Temel'e dönerek
- Oğlum Temel'de zaten Z yok ki.
- Eee, biz ne deduk komiser bey?
MANİ OLAN YOK Kİ:))
Temel ile Dursun sohbet ediyordu. Dursun Temelin kulağına eğilerek.
- Ula Temel ha bizum Hakki'nun babasu varya hergün karisinu 4 kez becerdiğini söyleyip duruy, ha pu benim canimi sıkayi daa..
- Uy Dursun sıkıldığın şeye bak daa, sende söyle kardeşum sana mani olanmi var..
SİGARA !!
Temel şiddetli öksürükten şikayetçiydi. Doktor ciğerlerini dinleyip birkaç soru sorduktan sonra.
- Sigarayı bırakmalısınız. Bunun içinde başka oyalayıcı şeyler bulmanız size yardımcı olacaktır.
- Yani nasıl doktor bey ?
- Mesela sigarayı bırakıp yerine seks yapabilirsiniz.
- Aman Tanrım... diye haykırır Temel. Gözleri yuvalarından fırlayacak gibi, suratı kıpkırmızı birhalde
- Siz bir pakette kaç sigara olduğunu biliyormusunuz doktor ?
ASANSÖR )
Temel birgün asansöre binmiş. Asansörün içindeki tabelada "asansör dört kişiliktir "yazıyormuş. Temel'de diğer üç kişiyi beklemeye başlamış.
BASIN BÜYÜTÜYOR !!
Temel hamama gitmiş. Herkez peştemallarını bağlarken Temel bir gazete alıp edep yerini onun ile sarmış. Hamamdakiler şaşkınlık ve merakla niye böyle yaptığını sormuşlar. Temel birazda utanarak cevaplamış.
- Basın herşeyi büyütüyormuş da...
BU YAŞTAN SONRA
Temel ile fadime hayli zamandır birlikte yaşıyorlarmış. Fadime evlenmek istiyor, ama Temel bu konuda biraz ihmalci davranıyormuş.Yıllar böyle geçmiş. Birgün fadime konuyu Temel'e tekrar açmış.
- Temel artık evlensek derim, sen ne dersin ?
Temel umutsuz, başını sallamış.
- Ha bu yaştan sonra bizi kim alır Fadime ?
YETİŞKİN KIZ
Cemal okuma yazma öğrenmesi için yetişkin kızını Temel'e göndermiş. Birzaman sonra kız hamile kalmış.Cemal çok kızmış;
-"Ula Temel bu ne haldur?"
-"Oku deyirum okumayi,yaz deyirum yazmayi,kocaman kiz dövecek değildum ya."
OROSPİ
Temel henüz ilköğretim 6.sınıf öğrencisi imiş.Bir gün Türkçe dersinde öğretmeni;
-"Üzerinde geceliği olan genç bir kız açık duran pencereden dışarı doğru bakıyordu"cümlesini kısaltınız demiş.Küçük Temel cevabı vermiş;
-"Orospi"
TAKILI KALDİ
Temel'in bir kolu dimdik havada yürüyormuş.Bakkala girmiş aynı, otobüse binmiş aynı.kayığa binmiş yine bir kolu havada tek kolu ile kayığı idare ediyor..Arkadaşı Cemal dayanamamış;
-'' Ula ne oldi saa..sabahtan beri bi kolun dimdik havada ne dolaşayisun?''
-'' Sorma Cemalum..Dün gece bi viagra içtum boğazumde takili kaldi.''
TAHLİL
Temel hastaneye girerken arkadaşı Cemal'e rastlamış.Bakmış Cemal'in parmağı sargılı ve de ağlıyor.
- "Ula Cemal ne oldi parmağuna ?" demiş.Cemal;
- "Sorma yahu kan tahlili içun gelmiştum parmağumi kestiler." demiş.
Bu sefer Temel ağlamaya başlamış.Cemal;
-"Ula saa ne oldi,sen niçun ağlayisun şimdi?" diye sorunca Temel;
-"Nasil ağlamiyayim Cemalum,bende idrar tahlili yapturmaya gelmiştum."
ARŞİMET
Temel bir hayli geçmiş yaşına rağmen zamparalık yapmaya karar vermiş.Otele götürdüğü güzel bir bayan; önce bir yıkanıyım sonra sevi şiriz demiş.Bayan banyodan çıkınca Temel ;
-''Ulan haçan sen yikandun bida ben yikanayim '' demiş.
Bir saate yakın Temelin banyodan çıkmadığını görünce bayan merak edip seslenmiş;
-''Temel ne oldu''
Temel içerde söyleniyormuş;
-''Ula ben habu Arşimetun yedi sülalesini.....Hani suyun kaldurma kuvveti vardı..''
GÜNLÜK
Fadime'nin iki hafta süren gemi gezintisi sonunda günlüğünde şu notlar mevcuttu.
-''Bu gün 24 nisan, gemi ile seyahatumun ilk güni''
-''Bu gün 25 nisan,kaptan Temel ile taniştum,yakişikli uşağa benzeyi''
-''Bu gün 26 nisan,kaptan Temel beni yemeğe davet etti.kabul ettum''
-''Bu gün 27 nisan,kaptan Temel benum ile yatmak istedi.Kesinlukle hayir dedum,moralum çok bozuk''
-''Bu gün 28 nisan,Kaptan Temel güvertede yolumi kesti ve dünki teklifini kabul etmessam gemiyi 1200 yolcusi ile baturaca ğuni söyledi''
-''Bu gün 29 nisan...1200 gemi yolcisinun hayatini kurtardum''
GÖREMEYİRUM !!
Temelle Dursun bir agacin dibinde yatiyorlarmiss. Dursun Bir ara Kalkip Temele demiski ;
- Dursun : Ula Temel Manzaraya bak demis.
- Temel : Dursun agaçyan bisi coremeyrum demis.
İBNEMİSUN ?
Temel mantik bilmine merak salmis.Ertesi gün Temel kütüphane ye gitmis.ve bir kitap almis mantik ilmi ile ilgili...kasada;
- Temel : Sayin kasiyer beyfendi ben böle böle mantik bilmine merak saldim bana bu konuda ön bilgi verirmisiniz demiş.
- Kasiyer : Tabi beyfendi Mesela evinizde akvaryum varmı?
- Temel : var
- Kasiyer :akvaryumu görünce akliniza ne gelir demis su suya bakinca akliniza ne gelir deniz denize bakinca akliniza ne gelir plaj e plaj a bakinca akliniza ne gelir civil civil kizlar civil civil kizlara bakinca akliniza ne gelir demis ehuheheu.Bunun gibi birbirine bagli zincir demis.
Temel kitabi yarilamis ve yolda yürürken Dursun u görmüs;
- Temel : Ula Dursun ben mantik bilmine merak saldim ula
- Dursun: O bokyiyen o nedu
- Temel : Dursun bak evine akvaryum var mi?
- Dursun: Yok
- Temel : O bokyiyen sen yoksa IBNE musun
KATİL !!
Temel bir adam öldürmüs ve Temeli hapishane ye koymuslar. Mahkeme zamani gelince ;
- Hakim : Temel idam cezasina çaptirildin demis ölümlerden ölüm beyen...
- Temel : Hakim bey bana aids virüsü verin de biraz daha yasarim demisler.
Temele vermisler aids virüsünü salmislar. Ertesi gün ;
- Temel : Ula ben ne kadar akilliyim he bana aids vürüsünü verirken prezarvatif takmistim demis.
:) DON MESELESI
Temel ile Fadime lunaparka giderler. Dolasirlarken bir ara Fadime donme dolaba binmek ister. Temel karsi cikar, "olmaz, donun gozukur" der. Fadime susar. Az sonra Temel balonlara tufek atarken Fadime caktirmadan yanindan ayrilir. On dakika sonra Temel'in yanina doner.
Temel sorar: "Neredeydin?"
"Donme dolaba bindim" deyince Temel sinirlenir.
- Ben sana binme donun gozukur demedim mi?
- Dedin ama gozukmedi. Cikardim oni?..
KARADENİZ DERBİSİ !!
Rizeli imamlarla Trabzonlu imamlar turnuva düzenleyip ayda bir maç yaparlarmış. Ama maçı hep Rizeli imamlar kazanırlarmış.

Trabzonlular bir gün "Bu böyle gitmez, buna bir çare bulalım, hep yeniliyoruz" demişler. Takım kaptanı olan Temel Hoca şöyle bir teklifte bulunmuş: "Ula bizim Trabzonsporlu Hami'ye sariği cübbeyi giydirelim, Bu da bizim Hami Hoca, merkez caminin imami, yeni tayin oldu diye kandırırız." demiş. Bu teklifi kabul edilmiş ve ilk maçta Hamiyi de alıp Rize'ye maça gitmişler. Ama maçı yine 2-1 kaybetmişler.

Dönüşte takım kaptanı Temel Hocaya komşusu sormuş: "Temel ne oldu maçın sonucu, kazanabildiniz mi? " Yok ya, Rizeliler bizi 2-1 yendiler. "Yapma ya, kim atti golleri?" Bizim golü Hami Hoca attı, onların gollerini de Del Pierro Hoca ile, Roberto Carlos Hoca attı...

TEMEL AMERİKADA
Temel Amerika’ya yerleşir ve Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı olur. Zamanı gelir ve azılı bir mafya babasının mahkemesinde jüri üyeliği yapması için mahkemeden çağrı gelir. Bunun üzerine Temel jüri üyesi olarak mahkemeye katılır. Mahkemede tüm deliller Mafya babasının aleyhinedir ve savcı İdamını talep eder. Uzun bir mahkeme sürecinden sonra karar vermesi için jüri üyeleri karar vermek için kendilerine ayrılan salona yönelirler. Tam bu sırada mafya elamanlarından biri Temel’e yaklaşır ve eğer cezayı müebbet hapse çevirirsen şu çanta içerisindeki para senindir der. Ve Temel kabul eder. Jüri üyeleri salona girerler. Heyecanlı bir bekleyiş başlar. Aradan bir saat geçer ses yok. 5 saat geçer yine ses yok. 1 gün geçer ses yok. 2 gün geçer ses yok. 3. günün sonunda jüri üyeleri mahkeme salonuna gelirler ve kararı açıklarlar. Sonuç: Müebbet hapistir. Mafya üyeleri buna çok sevinirler ve Temelle anlaşan adam çıkışta Temel’e parayı verir ve merak edip karar vermek neden bu kadar uzun sürdü der. Temel cevap verir:

- Diğerleri Beraat diye direttiler. Müebbet hapse ancak çevirebildim der.

DURSUN AMERİKADA !
-Dursun Amerika’ya gider ve orada zengin olur. Hemen Temeli Arar ve Burada zengin olmak çok kolay der. Bunu üzerine Temel ne iş yapacağını sorar. Dursun Biraz abartılı yoldaki paraları toplasan yeter der. Bunun üzerine Temel varını yoğunu satar ve Amerika’ya gider. Yolda 1000 $ görür ve geçer gider. Akşam olayları Dursun’a anlatır. Bunun üzerine Dursun heyecanlanır ve sorar:

-Peki sen ne yaptın?

-Temel gayet sakin cevap verir.

-Parayı almadım tabi. İlk günden işe mi başlayacağız der.

STRES ATMAK
Temel, Amerika'da patronuyla stres atmak için golf oynamış. Ertesi gün onu, yüzü gözü şişmiş, sargılar içinde görenler sormuş
- Hayırdır bu halin ne, kaza mı geçirdin
- Yoo, patronla stres atmak için colf oynaduk
- Peki sana Ne oldu
- Pen colf oynadum, patron stres attu
ÖLMEDİ Kİ
TEMEL'E HANI SEN GÜZEL BIR DULLA EVLENECEKTIN ,NE OLDU DIYE SORMUSLAR.
-KOCASININ ÖLMESINU PEKLEYRUM , DEMIS.
GENÇLIK
TEMEL 70 YASINDA AMA 18'LIK KIZ ALMIS . BU ISIN OLMAYACAGINI ANLATMAK IÇIN, 10 YIL SONRASINI DÜSÜN DEMISLER.
-NE VAR 10 YIL SONRA ,HENÜZ YIRMI SEÇIZ YASINDA OLACAK, YIRMI SEÇIZ YASINDA KARI YASLI SAYULMAZ ÇI.
TEMEL TATİLDE
Temel tatil için gittiği sahil kentinde, sabah erkenden kalkar ve plaj kumsalında yürümeye başlar. Bu esnada bir çift de sabah sporu için plaja gelmiştir. Kadın sabah güneşinden yararlanmak için kumsalda güneşlenirken, eşi de hemen yanında şınav çekmektedir.
Temel bu manzarayı görür ve şöyle der:
"Ula kerize bak, kari altindan kaçmiş haberi yok..!"
TAZMINAT
TEMEL'E ARABA ÇARPAR ,BACAGI KIRILIR. KAZAYI YAPAN SOFÖR PARA VEREREK SULH OLMAK ISTER. TEMEL ISTEDIGI
FIYATI SÖYLER: -YIRMI MILYAR VERIRSEN VAZGEÇERUM DAVADAN. ADAM SASIRIR, -BENI MILYARDER MI SANDIN, DER.
-HAÇAN SEN MILYARDER TEGILSUN DA PEN KIRKAYAKMIYUM
DÖNME
TEMEL ILE CEMAL EVE IKI KADIN ATMISLAR . YATMADAN ÖNCE KADINLAR "SÖYLEMEDILER DEMEYIN ,BIZ DÖNMEYIZ" DEMISLER
-HA PURA PIZUMDUR, ISTEDIGUNUZ KADAR KALABILURSUNUZ, DEMIS BIZIMKILER.
ÖZET
EDEBIYAT HOCASI BIR ROMANDAN BIR PARÇA OKUR :
BU ZARIF VE ZEVK-I SELIM SAHIBI KADIN SABAH UYANDIGINDA PENCERELERI AÇAR İÇERI GÜL KOKULARI DOLAR SONRA HIZMETÇISININ DOLDURDUGU YASEMIN ESANSI SERPISTIRILMIS BANYOSUNA GIRER , BIR TARAFTAN TAZE SIKILMIS MEYVE SULARINI IÇERKEN DIGER TARAFTANDA BIR ROMANA GÖZ GEZDIRIR."
HOCA, ÖGRENCILERE SORAR -BUNU EN GÜZEL KIM ÖZETLEYECEK?
TEMEL ISRARLA PARMAK KALDIRIR VE ÖZETLER , -OROSPI.
MÜESSESE
TEMEL'IN ECZANESINE GENÇ VE GÜZEL BIR KADIN GIRMIS.TARTININ ÜZERINE ÇIKIP PARAYI ATMIS. BEGENMEMIS , MANTO VE CEKETINI ÇIKARMIS VE PARA ATIP TEKRAR TARTILMIS. YINE SIKILMIS... ETEGINI ÇIKARINCA,TEMEL KADININ ATTIĞI PARAYI GERİSİN GERİ ATARAK -TEVAM EDIN PUNTAN SONRASI MÜESSESETEN.
KANAAT
TEMEL'IN KIZI EVLILIK HAZIRLIGI IÇINDEDIR. BABASINDAN EVLILIK HAKKINDAKI KANAATINI ÖGRENMEK ISTER. TEMEL ,
-CIT KIZUM ANANA SOR, O PENDEN TAHA IYI PI EVLILIK YAPTI.
SARAP
TEMEL ÇOK PARA KAZANMIS . AILECE EN LÜKS LOKANTAYA GITMISLER EN PAHALI SARABI SEÇIP ISMARLAMIS. GARSON :
-HANGI YIL TERCIH EDERDINIZ, DIYE SORUNCA , -PI MAHZURU YOKSA HEMEN ISTEYRUM.
SHAKESPEARE
TEMEL KÜTÜPHANEYE GIDER . SHAKESPEARE'NIN BIR KITABINI ÖDÜNÇ ALMAK ISTER. MEMUR SORAR , HANGISINI ? BIR SÜRE
SESSIZLIKTEN SONRA , -VILYUM.
GICIRTI
ADAMIN BIRI TOPLULUKTA ELINDE OLMADAN GAZ KAÇIRMIS .KIMSE FARKINA VARMASIN DIYE ISKEMLEYI GICIRDATMAYA
BASLAMIS.TEMEL YEMEMIS, -SESINI PENZETTIN , PEÇI KOKUSUNU NAPAYSUN?
MECNUN
TEMEL FADIME'YLE TIYATRO GISESINE GITMIS : -PIZE IÇI PILET LÜTFEN.
-LEYLE ILE MECNUN IÇIN MI ? -HAYIR FADIME'YLE PENUM IÇIN
AN MESELESİ
Bir suçlu yurt çapinda araniyormus. Bütün emniyet müdürlüklerine suçlunun bir adet cepheden ve iki adet profilden resmi dagitilmis.
Iki gün sonra Trabzon Emniyet Müdürlügü'nden bir fax gelmis: "Suçlulardan ikisini yakaladik. Üçüncüsünün yakalanmasi an meselesi".
HANGİSİ ?
Laz baba ogluna parmaklari ögretiyormus. Baslamis adlarini saymaya:
Bu basparmak, bu isaret parmagi, bu orta-parmak, bu yüzük parmagi, buserçe-parmak. Ögrendin mi ?
-Ögrendim baba Bunun üzerine Laz baba bir yandan elini bilekten saga sola sallarken.
Bir yandan da :-Hadi bakalim, karistiriyorum. Simdi söyle.



Hacı murat...

Temel birgün otobanda gidiyormuş derken arabası arıza yapmış.Otostop çekmiş ve önünde bir ferrari durmuş.Gece tabi ki bizim hacı muratı bağlamışlar ferrarinin arkasına. İp gözükmüyor. Binmeden önce Temel konuşmuş:
-Aman abi yüzü geçmeyelim benim arabanın boyası dökülüyor da , demiş.Tamam demiş adam koyulmuşlar yola iyi güzel giderken bizimkilerin yanından bir porje fişek gibi geçmesinmi adamın aklı başından gitmiş ibre çıkmış 250-300 gidiyorlar başabaş bu sırada helikopterle tespit yapan görevliler rapor veriyor:
-Ferrariyle porje kapışıyor, arkadan hacı murat sellektör yakıyor.
FİZİK DERSİ
Temel, idris ve Dursun fizik dersindeler. Hoca sozlu yapmak icin Dursun'u kaldirmis.
- Kalk bakalim Dursun. Sicak bir gunde arabanla gidiyorsun. Sicak bastirdi. Ne yaparsin?
- Cami acarim, hocam.
Hoca atlamis;
- Hah iste, o camdan giren ruzgarin ivmesi nedir?
Dursun'da yanit yok tabii. Oylece kalakalmis. Sifirini almis oturmus. Bu arada Temel fizikcinin lazlara gicik oldugunu bildiginden sira kendine gelecek diye korkmaya baslamis. Hoca bu kez,
- Sen kalk bakalim, idris. deyince Temel iyice sinmis. Hoca,
- Soyle bakalim idris. Sicak birgun ve arabanla gidiyorsun. Sicak bastirdi. Ne yaparsin?
- Ceketimi cikaririm, hocam.
- Daha sicak oldu.
- Cami acarim, hocam.
- Hah iste, o camdan giren ruzgarin ivmesi nedir?
Idris de yanit verememis ve sifiri alip oturmus. Temel'i iyice bir telas almis. Hoca Temel'e donup,
- Temel, kalk bakalim. Sicak birgun ve arabanla gidiyorsun. Sicak bastirdi. Ne yaparsin?
- Ceketimi cikaririm, hocam.
- Daha sicak oldu.
- Gomlegimi cikaririm, hocam.
- Daha da sicak oldu.
- Pantolonumu cikaririm, hocam.
- Oglum cok sicak oldu.
- Atletimi cikaririm, hocam.
- Oglum yaniyorsun sicaktan.
- Donumu cikaririm, hocam.
- Evladim, ter icinde kaldin.
- Herseyimi cikaririm, hocam.
- Sicak imanini gevretiyo yahu...
- Hocam, bosuna ugrasmayın açmam o camı...
--Temel Otelde--
Temel birgün otelin birine gitmiş.Otel sahibi Temel'i odaya kadar çıkarmış.Tam kapıyı kapatacakken Temel adama
-Odama bir orospu gönder!.demiş
Adam şaşkın şaşkın aşağıya inerken eşi neden böyle şaşkın olduğunu sormuş.Adam eşine;
-45 numaradaki adam bir orospu istedi.demiş
İyice sinirlenen kadın adama
-Çabuk git ve o adamı anasından doğduğuna pişman et.Otelimizden kov!demiş.
Adam kadına Ben bunu yapamam demiş.
Daha da sinirlenen kadın sinirli bir şekilde kendisi çıkmış odaya.
1 saat geçtikten sonra Temel üstü başı yırtık bir şekilde resepsiyona inmiş ve adama
-Ne biçim orospu göndermişsin yahu..S.kene kadar canım çıktı!
Bir araba dil döktüm!... :-)
Uyarı

Temel hergün işten geldiğinde karısı Fadimeyle sevişiyormuş.Bundan çok zevk alan Temel'e karısı Fadime birgün
-Temel ben hiç zevk alamıyorum ilk önce uyarılmam gerek!..
demiş.Bunu duyan Temel'in kafası iyice bozulmuş.
Daha sonra sevişmeden yatmışlar.Sabah olmuş.Temel tam işe gidecekken karısı Fadimeye aynen şöyle demiş.
-Bak Fadime...Seni uyarıyorum...Akşama seni sikecem daha sonra uyarmadı deme....
KARPUZ TASIMA SANATI
Uluslararası jüri erleri test ediyormuş.Ingiliz ere sormuşlar:
- "Bir seferde kaç karpuz tasirsin?"
- "İki" demiş İngiliz.
- "Nasıl?"
- "Bir sag elime, bir de sol elime alırım", demiş.
Sira Fransız ere gelmiş:
- "Sen kaç tane taşıyabilirsin?"
- "Dört", demiş Fransız. "Bir sağ elime, bir sol elime, bir sağ koltuğuma, bir de sol koltuğuma."
Üçüncü olarak Japona sormuşlar:
- "Sen ne diyorsun?"
- "Beş tane taşırım demiş Japon."
-"Nasıl?" demiş jüri.
- "Bir sağ elime, bir sol elime, bir sağ koltuğuma, bir sol koltuğuma etti dört. Bir de önüme takarım, eder beş!"
Cevabi çok beğenen jüri TEMEL'e dönmüş:
- "Eeee? Sen de konuş bakalım."
Kendi düşündüğü cevabin Japon tarafından verildiğine çok sinirlenen Temel haykırmış:
- "Dokuuuzz."
- "NASSIL?" diye herkes hayretle Temel'e bakmış.
- "Bir sag elime, bir sol elime, bir sağ koltuğuma, bir sol koltuğuma, etti mi dört? Japonu da önüme takarım eder dokuz" demiş.

AT YARIŞI )

Bu seferde temel kazandığı bütün para ve elinde ne var neyoksa herşeyi koyar, hangi atlara oynayım der oda cinsel organın kaç cm der oda 25 cevabını verir iyi der 2 ile 5 e oyna temel oynar. Ertesi gün temeli görmeye giderler temel çok üzgündür ne olduğunu sorarlar temelde gururuma yenik düştüm 13 kazandı der


Temel birgün atyarışı oynamaya karar verir iyi tahminde bulunan birinden yardım ister hangi sayıya oynayayım der oda yaşın kaç diye sorar temel 45 der 4 le 5 e oyna der temel oynar ve kazanır ertesi gün tekrar gider yeniden sorar oda kaç yıllık evlisin der temelde17 der iyi 1 ile 7 ye oyna der temel yine kazanır.
Laz ve arkadaşı sinemaya gitmişler. Filmin bir yerinde bir at-yarısı sahnesi varmış. Tam yarış başlayacakken arkadaşı Lazin kulağına eğilip :
-Gel iddiaya girelim. Ben derim ki yarısı beş numaralı at kazanacak.
-Peki girelim.Ardından yarış başlamış ve hakikaten beş numaralı at yarışı kazanmış. Filmden sonra dışarı çıkan Laz ve arkadaşı konuşurlarken, arkadaşı Laza:
-Ulan ben sana oyun oynadım. Benim bu filmi ikinci görüşüm, beş numaralı atin yarisi kazanacağını biliyordum.
-Benim de bu filmi ikinci görüşüm ama nerden bileyim ayni atin üst üste iki kere yarışı kazanacağını?
Temel ve Sevgilileri
Temel in 3 tane sevgilisi vardir.Biri ögretmen, biri doktor, biri de santralcidir.
Fakat ögretmenle evlenmeye karar verir. Bunu bilen arkadasi sorar "Niye ögretmen de diğerleri degil?" diye. Temel de ona döner:
-Ula der, bilmez misin doktorlar "bugün git yarin gel" der, santralci de "su an mesgul daha sonra tekrar deneyin" der. Ama ögretmen ne der? Hadi bir daha tekrarliyalim...
PARAŞÜTÇÜ
Temel Nato da havaci olarak askerligini yapiyormus. Komutan askerlere parasütle nasil atlanacagini ögretmis.
- "Uçaktan atlayinca birinci ipi çekeceksiniz. Parasüt açilmaz ise ikinci ipi çekeceksiniz. Yine açilmadi, o zaman Meryem Ana ya dua edeceksiniz."
Temel uçaktan atlar. Birinci ipi çeker parasüt açilmaz, ikinci ipi çeker yine açilmaz. O sırada yere yavas yavas süzülen komutaninin yanindan geçerken sorar:
- "Komutanim, komutanim.. O karinin adi neydi ?"
BANKA SOYGUNU
Temel ile Dursun Amerika da yasarlarken paraları bitmiş ve bir banka soymayı kafalarına koymuşlar. Gece yarısı olmuş, Dursun ve Temel kapıları açıp içeride kasaları aramaya koyulmuşlar. Temel bir kasa görmüş, açmışlar ve içinden bir kase muhallebi çıkmış. E bu kadar uğraştık boşa gitmesin demişler ve bunu Temel afiyetle yemiş. Daha sonra bir kasa daha görmüşler ve onu da açmışlar bir kase muhallebi daha. Bunu da Dursun yemiş. Tabii ikisi de sasırmış koca bankada nasıl para olmaz diye ve orayı terk etmişler. Ertesi gün gazetelerde manşet : "Dünyanın en büyük Sperm Bankası soyuldu!..
INTIHAR
Dursun birgün ormanda gidiyormus. Temeli bir agaca belinden bagli sekilde bulmus. "Napiyosun Temel" demis Dursun; Temel de "Intihar ediyorum" demis.
Dursun "Benim bildigim öyle intihar edilmez; o ipi beline diil boynuna bagliyacaksin" demis. Temel de: onu da denedim; az daha boguluyodum...
KARISININ AŞIĞI
Temel, bir haftaligina gittigi memleketten, haber vermeden erken dönünce karisini evde baska bir erkekle yatakta bulur. Derhal belinde tasidigi tabancasina davranan Temel, yatakta yakaladigi adami alninin ortasindan vurur. Tabancayi tam kendi kafasina dogrultmusken, karisi haykirarak üzerine atlar:
- Dur Temel im, kiyma kendine!..
Temel, sinirden titreyerek haykirir:
- Sus kaltak, sira sana da gelecek!.
TEMELIN ARABASI
Temel Dursun a arabasının öyküsünü anlatıyordu :
Bir gün otostop yapıyordum ki önümde, bu arabayla, mini etekli güzel bir bayan durdu ve beni arabasına aldı. Bir süre gittikten sonra kadın arabayı kuytu bir köseye çekti. Mini eteğini iyice yukarı çekip, dudaklarını ıslattı ve "Benden ne istersen alabilirsin" dedi, ben de arabasını aldım.
Dursun : iyi etmişsin Temel, zaten mini etek sana hiç yakışmazdı.
2 KATLI OTOBUS

Bir gün Temel le Dursun 2 katli otobüsle yolculuk ediyomus. Temel cep telefonunu çikartip alt kattaki Dursun u aramis.
- Orada havalar nasil Dursun kardesim?
- Bizim söför uyumus otobüs kendi kendine gidiyo valla Temel cigim...
- O dabirsey mi Dursun? Bizim katta söför bile yok. Otobüs kendi kendine gidiyo...
TATBIKAT
Temel ile Dursun bir gün parasüt tatbikatina katilmislar. Diger paraşütçüler gibi onlarinda uçaktan atlama siralari gelmis ve kendilerini bosluga salıvermisler. Temel in paraşütü açilmis ancak Dursun un ki açilmamis.
Dursun Temel e :
- Ula Temel bu meret açılmayi da!..
Temel :
- Ula Tursin yardimci parasüti aç usagum!..
Dursun yardimci parasütü açmaya çalismis fakat o da açılmamis ve Dursun Temel e :
- Ula Temel bu merette açilmayi.
Temel :
- Bos ver usagum nasul olsa tatbikattayiz...
Savaşta Lazlar düşmana el bombası atıyorlarmış.
Düşmanda bu bombaların pimlerini çekerek gerisingeri Lazlara atıyorlarmış.
Cemal iki tane piyango bileti almis. Temel karşı çikmis,
- Manyak Cemal, Niye içi tane altın? Buyuk ikramiye bi tane.
TRAMPLEN
Temel izmir'de efes Otel'e gitmis. "Yüzme havuzuna cittim, peni attılar" demiş. Nedeni sorulunca,
- Havuza isedum, demiş.
- Amaan herkes işiyor, seni niye kovdilar, denince Temel söyle cevap vermiş"
- Tramplenden isedum.
NISANLILIK
Ikiside yetmiş yaşlarında olan Temel ile Fadime kendilerini bildi bileli nişanlıymışlar.
- Artik evlenmeliyuz, demis Fadime.
- Amaan, kim alayı bizi bu yastan sonra, diye cevap vermiş Temel.
Temelin esi evden kaçar,Temel Çok kızar ve gider kendine yeni bir es bulur.
Daha sonra gazeteye ilan verir,yeni eş aldığımdan eskisi hukuksuzdur.
BENZERLIK
Temel bi gun kasketini evde unutup kahveye gitmiş. Cemal temeli görür görmez acik başını sıvazlamış ve:
- Hayrettur, senin pasun karimin popsuna penziy, demiş.
Temel'de basini ilk kez yokluyor gibi sivazlamis,
- Ula Cemal haklisun. Tam tamina penziy...
Lazlar yeni bir paraşüt icat etmişler: Yere çarpınca açılıyormuş....
İPİ GEVŞETUN
Temel bir gün idama mahkum olmuş.''Son bir dileğin varmı''
diye sormuşlar. ''yok'' demiş. İpi kafaya geçirmişler ve sandalyeye vurmuşlar. Temel ''uy uy'' diye bağırmaya başlamış. Bir dileği var diye asmayı bırakmışlar.Temel demiş ki
''son pir tileğim var ipi gevşetun!"
EV YANDİ !!
Temel Askere gidiyor . Askerden döndügünde yolda Dursunu görüyorr.
- Temel : Dursun Babam neriyedu?
- Dursun: Temel Baban Öldüü.
- Temel : vah vahhh. Mezari neerde?
- Dursun: Tabutla götürürlerken suya düstü kayboldu
- Temel:Annem nerde peki Dursun?
- Dursun: Annende babamin ölümünden sonra hep agliya agliya öldü
- Temel: ula Dursun desene söndü ocagim
- Dursun: Yok ben giderken hala eviniz yaniyordu.
SÜMERBANK
Temel uçakla Amarika’dan dönüyormuş. Temel’i ajanlar karşılamışlar.
Ajan ceketini açıp:-FBI, demiş.
Temel de ceketini açıp:-Sümerbank, demiş.
Temel biyolojiden bitirme ödevini pireler hakında vermektedir.Verdiği rapor aynen şöyledir.
Deney 1: -Pireden bir bacak koparıldı- Zıpla dendiğinde zıpladı.
Deney 2: -Pireden bir bacak koparıldı- Zıpla dendiğinde zıpladı.
Deney 3: -Pireden bir bacak koparıldı- Zıpla dendiğinde zıpladı.
Deney 4: -Pirenin son bacağı koparıldı- Zıpla dendiğinde zıplamadı!
Sonuç: Dört bacağı da koparılan pire duyamıyor!
ASKERİ HEYET
Bir Turk askeri heyeti Amerika'ya davet edilmis, kendilerine oradaki askeri tesisler ve modern silahlar tanitilmis. Son gittikleri askeri uste Amerikali yetkililer bizim subaylara lazerli silahlari anlatmis:-Bu gördüğünüz lazer dürbünüdür. Bu ise lazerlerle hedefini bulan son model fuze sistemimiz. Şu ise önümüzdeki yıl silah piyasasina girecek olan lazerli top...
Heyette yer alan Karadeniz kokenli bir subay mudahale etmis:-Lazerli top bizde de var...
-Nasil olur demiş Amerikali yetkili, bu top henüz bizim ordumuzda bile hizmete girmedi. Sizde nasil olur?
Vardi yoktu derken bizimkiler lazerli topu gormeleri icin Amerikalilari Turkiye'ye davet etmis. Kisa sure sonra bir Amerikan heyeti Ankara'ya gelmis. Turkiye'de lazerli top bulundugunu iddia eden subayimiz, Amerikalilari almis Topcu Okulu'na goturmus. Basinda bir nobetcinin bekledigi birinci dunya savasi'ndan kalma topu gostermis.
-Iste lazerli top... Amerikalilar gülmüs,
-Topu gördük de, demisler, lazer nerede?
-Hemen yaninda, demiş bizimki, topun yaninda nobet tutan er, lazdir...
TEMEL YAZAR OLDİ
Temel yazar olmak istiyormuş. Buna "İyi bir yazar olabilmen için içinde aşk, intikam, dehşet ve felsefe olan bir roman yaz!"demişler. Temel eve kapanmış. İki yıl sonra saç baş dağılmış vaziyette yaklaşık yediyüz sayfalık bir roman yazmış.
Romanın adını sormuşlar: ''Klopatra'yı kim vurdu?'' demiş.
Demişler ki:''İyi hoş, bunda her şey var da felsefe, derinlik, sufilikle ilgili birşey yazmamışsın!" Bunun üzerine Temel gene eve kapanmış. Bir iki yıl Temel'den gene ses yok.
Uzun zaman sonra saçı başı dağınık vaziyette, bu sefer bin sayfalık kalın bir roman yazmış. Adını sormuşlar: ''Allah Allah Klopatra' yı kim vurdu? demiş.
TEMEL ALIŞVERİŞTE
Temel ile Dursun birgün bir alışveriş merkezine gitmişler.
Alışverişleri bitmiş, kasaya doğru giderlerken Temel birşey unuttuğunu söyleyerek geri dönmüş. Birkaç dakika sonra Temel elinde 5 koli dolusu Orkid alarak gelmiş.
Dursun sormuş: "Haçan napacasun pu orkidleri?" Temel:
-Bununla denize cirebilisün, atlayıp zıplayabilüsün, pisiklete pinebilisun..."
İLK DENEYİM
Temel ile Dursun ilk cinsel deneyimlerini yaşamak için 2 Rus bayanla tanışıyorlar. Beraber otele gidiyorlar.
Bayanlardan biri Temel'e dönerek "bizim meslekte de bazı kurallar vardır. Prezervatif takmadan yapmam!
Biliyorsundur hamile mamile kalırım" der. Temel de kabul eder ve işi bitirirler. Üç ay sonra Temel Dursun'un evine gider ve şöyle der: "ula Dursun, karular hamüle kalursa kalsun, sıkuldum artuk çıkaracağum bu prazervatufu"
Amerika ile Sovyetler arasında meşhur füze bunalımı günleri. Kruşçef, Küba 'ya gelecekmiş. Kübalılar toplanmışlar, bir jest yapacaklar. Ülkenin en iyi ressamını çağırmışlar. Bir tablo yap adı da "Kruşçef Küba 'da" olsun demişler. Ressam itiraz etmiş:
- Ben adamı görmedim bile. Nasıl yaparım "Kruşçef Küba 'da" diye atmasyon bir resim, demiş.
Tesadüf bu ya, bizim Temel puro almaya Havana 'ya gelmiş o günlerde. Olayı duymuş.
Ben sizin istediğiniz tabloyu bir sandık puro karşılığında yaparım. Kübalılar bu işi ucuza kapattıklarına memnun kabul etmiş. Bir hafta sonra Temel, elinde tabloyla çıkagelmiş. Tuvalin üzerindeki örtüyü hızla çekivermiş. İşte tablonuz ! Fakat o da ne ? Tabloda yatakta iki kişi al takke ver kulak bir vaziyette.
- Bu ne, diye gürlemiş Kübalılar. Bu kadın da kim ?
Kruşçef 'in karısı.
- Peki bu adam kim ?
Kruşçef 'in uşagı.
- Ulan hani Kruşçef nerde ?
Kruşçef Küba 'da !
Adı herifler, Üç kişi geldiler
Üstüme üstüme geldiler
Ya paranı ya namusunu dediler
Beş kuruş verdiysem şerefsizim
Laz otobüs muavini olmus ve yolculuk öncesi kaptan söför Laz muavini arka sinyal lambalarini kontrol etmek için otobüsün arkasina yollamis ve çalisipçalismadigini söylemesini istemis. Bunun üzerine otobüsün arkasina giden Laz muavin oradan bagirmaya baslamis :
-Çalisiyor, bozuldu, çalisiyor, bozuldu...
VAHŞİ BATI !!
-Temel ve Dursun Vahşi batıda her Kızılderili kafası başına 100 $ dolar verildiğini duyarlar ve hemen hazırlıklarını yapar ve Amerika’ya giderler. Günlerce Kızılderili izi sürerler fakat bir türlü bulamazlar. Artık umutları tükenmek üzeredir. Bakarlar olacak gibi değil ertesi gün geri dönmeye karar verirler. Akşam uyurlar. Sabah Temel uyanır uyanmaz etrafına bakar ve Yüzlerce Kızılderili savaşçısı görür. Bunun üzerine usulca Dursun’a sokulur ve:

-Kalk Dursun! Zengin olduk der.

Dört kişilik avcı gurubu, tecrübeli avcı Temel'in önderliğinde ormanda ilerlemektedirler. Karşılarına küçük bir delik çıkar.
Temel: - Yatın yere, tavsan deliği !

Bütün avcılar yere yatarlar. Gercekten bir muddet sonra delikten tavşan çıkar. Avcılar hemen vururlar. Tekrar yürümeye başlarlar. Bir süre sonra büyükçe bir delik çıkar karşılarına.
Temel: Yatın yere, tilki deliği!
Yatarlar. Biraz sonra tilki çıkar. Onu da vururlar. Tekrar yola düşerler. Bu defa daha büyük bir delik çıkar.

Temel: -Yatın yere, ayı ini !
Yere yatarlar ve çıkan ayıyı vururlar. iyice keyiflenen avcılar yürümeye devam ederler. Kısa bir zaman sonra kocaman bir deliğin başında dururlar. Acemiler hep birden Temel'e bakar.
Temel: - Uşaklar ne çıkacağını bilmiyorum. Ama Yatın yere, ne çıkarsa bahtımıza ! Ertesi gün gazetelerde manşet:
Dört avcı tren altında can verdi...




EN ÇOK BEĞENİLEN FIKRA ::-))

ADRES

Temel'le Dursun gezerlerken bir kilisenin önünden geçerler.
Temel, Dursun'a 'Ula Dursun 5 dakika bekle bi günah çıkartayım'.
Temel Kiliseye girer Papaz gelir.
'Söyle evladım ne günah işledin?'
Temel: 'Zina işledim'.
Papaz: 'Kiminle'.
Temel: 'Sanane ya çıkar günahımı gideyim'.
Papaz: 'Ha felanca adreste bir karı var onunla mı zina ettin'.
Temel: 'Yoo'.
Papaz: 'Ha felanca yerde bi karı var onunla mı iş tutuyon'.
Temel: 'Yoo'
Papaz: 'Felanca adreste bir kumarbaz var eve gitmiyo onun karıyı mı beceriyon'.
Temel: 'Yok ya sanane çıkarsana günahımı gideyim'.
Papaz:' Çıkarmıyom lan yürü git'
Temel'i görünce Dursun: Uyy Temel kardeşum tertemiz oldun
günahlarından kurtuldun değil mu.'
Temel:' Yok ula günahlarumdan kurtulmadum ama çok sağlam 3 tane adres aldum'..

BİR BOK BİLMİYOSUN

Delikanli ucakta guzel bir sarisinin yanina düşmus.Hemen sarkmissarisina;

'yanyana otururken muhabbet edilirse seyahat cok kisa surer,hadikonusalim ' demis.Sarisin okudugu kitabi yavasca kapatarak

'ne uzerine konusmak istersin' demis.Delikanli 'valla bilmemki ...mesela nukleer enerjiye ne dersin?'Sarisin;

 'enteresan bir konu, olabilir , ama once sana bir soru sorayim... Atinek ve geyik ayni seyi yerler.. yani ot... ama
 cikartirlarken geyik kucuk parcalar halinde, inek lappadanak parcalarhalinde, at da pismaniye toplari gibi cikartir. Neden oldugunu biliyormusun ?' Delikanli ;
 
 'valla en ufak bir fikrim yok' demis, Bunun uzerine sarisin;
' daha bi boktan anlamazken nukleer enerjiyi nasil tartisabileceginizannediyorsun ?'

HESAP

Adamin biri bir bankaya girmis ve bankadaki gorevli kadina:

-'A.ina koydugumun bankasinda boktan bir hesap actirmak istiyorum' demis. Kadin bir anda Boyle bir laf beklemedigi icin sasirmis ve afallamis...

-'Affedersiniz anlayamadim beyefendi tekrar eder misiniz?' diye sormus. Bunun uzerine Adam yine:

-'A.ina koydugumun bankasinda boktan bir hesap actirmak istiyorum' demis. Kadin cok bozulmus ve:

- 'Aman beyefendi! Lutfen sozlerinize dikkat edin ve NE istediginizi kibarca soyleyin' demis. Adam DA hicbir degisme yok, ayni lafi tekrar tekrar soylemis... En sonunda bankadaki kadin dayanamamis ve 'Ben sizi mudurumun yanina gotureyim de, derdinizi ona anlatin' demis.

Mudurun yanina gitmisler Adam yine ayni sekilde mudure istegini iletmis. Mudur:

'Beyefendi, elemanim son derece hakli. Bu sekilde konusursaniz korkarim size yardimci olamayacagim, lutfen bu sekilde konusmanizin nedenini anlatir misiniz?' demis. Bunun uzerine Adam: - 'Agzina s.ctigimin sayisal lotosundan en buyuk ikramiye bana cikti ve bunu a... koydugumun bankasinda boktan bir hesap actirarak degerlendirmek istiyorum' demis...

Bu lafi duyan mudur eliyle bankadaki bayani isaret ederek yuksek sesle adama demis ki:'Ve bu orospu size yardimci olmuyor, oyle MI...?

YATMAYACAK MIYIZ ?

Newyork da ikiz kuleler yıkılmadan önce bi adamla bi kadın kulelerin tepesinde akşam yemeği yiyorlarmış. Romantik bi yer, ortam süper, newyork acaip güzel, kemancılar,yemek...herşey süper... kadın mest...başlamışlar muhabbete..adam konuştukça kadın hayran,adam konuştukça kadın hayran..adam en sonunda mevzuyu yatağa getirmiş:)),,
  -Yatalım mı?? demiş..
  Kadın, birden ayağa kalkmış;
  -Lanet olsun size, bütün erkekler aynısınız..aklınız fikriniz yatakta..  deyip kendini camdan aşağıya atmış..  65. katta bi ingiliz camı açmış hava alıyor..bi bakmış ki kadın düşüyor..kadını belinden yakalamış..;
  -Napıyosun?? demiş..
  Kadın ağlamaklı;
  -Yaşamak istemiyorum.. demiş..
  İngiliz;  -Olur mu hiç, hayat güzel, bak, seninle londra ya gideriz..
  Kadın;  -eee sonra? demiş..
  İngiliz;  -orda benim şatom war
  - eeee sonra??
  -Atlara bin eriz,av partilerine katılırız..
  -eee, sonra?
  demiş kadın.
  İngiliz;  -en güzel viskileri içeriz
  -eee, sonra?? demiş kadın..
  -Şöminemizin karşısına geçeriz..
  -eee, sonra??
  - sonra da yatarız .. demiş ingiliz..
  Kadın yeniden ağlamaya başlamış;
  -Allah kahretsin, bütün erkekler aynısınız,lanet olsun, aklınız fikriniz yatakta.. demiş ve atmış kendini camdan aşağı:))  45. katta bi fransız balkonda hava alıyor.. bi bakmış kadının biri düşüyor, hemen kadını belinden yakalamış;
  -Napıyosun? demiş..
  Kadın ağlamaklı;  -nefret ediyorum,yaşamak istemiyorum,hayat çok kötü.. demiş..
  Fransız;
  -olur mu..hayat çok güzel..seninle paris e gideriz..
  -eee, sonra??
  demiş kadın..
  -kafelerde otururuz..
  -ee, sonra?? demiş kadın..
  -şanzelizede otururuz..
  -ee, sonra?? demiş kadın..
  -en güzel yemekleri yeriz..en güzel şarapları içeriz..
  -eee, sonra??
  -sonra, müzeleri gezeriz,elele tutuşup eyfel e çıkarız..
  -eee,sonra?? demiş kadın..
  -ordan benim çiftliğime geçeriz..
  -eee,sonra??
  -yıllanmış bi şarap açarız..
  -eee,sonra??
  -şarabımızı içeriz..
  -ee, sonra??
  -sonra da yatarız.. demiş fransız..:))
  kadın yine ağlamaya başlamış;
  -lanet olsun size..bütün erkekler aynısınız,aklınız fikriniz yatakta.. deyip kendini tekrar camdan aşağıya atmış...
  18.katta Temel balkonda hava alıyor:))...bi bakmış kadının biri düşüyor..yakalamış belinden hemen;
  - ne ediysun?? demiş..
  kadın ağlamaklı;  -yaşamak istemiyorum.. demiş..
  temel;  -olur mu, hayat çok güzel daa.. demiş..
  -seninle rize ye gideriz..
  -ee, sonra??
  -ee, çay toplaruk..
  -ee, sonra??
  -yaylaya çıkaruk..
  -ee, sonra??
  -ee, horon teperuk..
  -ee,sonra??
  -baktuk sıkılduk,deniz kenarına ineruk..
  -ee,sonra??
  -denize açıluruk..
  -ee,sonra??
  -ee, hamsi tutaruk..
  --ee, sonra??
  -hamsi tava yeruk..
  -ee,sonra??
  -hamsi buğlama yeruk..
  -ee,sonra?
  -hamsikoli yeruk..
  -ee,sonra??
  -hamsili pilav yeruk..
  -ee,sonra?
  -hamsi çorbası içeruk..
  -ee,sonra??
  -hamsi reçelu yeruk..
  -ee,sonra??
  -hamsili ekmek yeruk...
  -ee,sonra??
  -hamsi çorbası içeruk..
  - eeee, demiş, yani yatmıycak mıyız?? demiş kadın...
  Temel kadına bakmış;  -Orospu..  demiş, atmış onu aşağıya:))

KONUŞMAM

Temel ile Fadime evlenirler ve gerdeğe girerler,fakat Temel tutturur Fadime ye illaki ters ilişkiye gireceğim diye, Fadime ne kadar olmaz dediyse de, Temel yalvara yakara ters ilişkiye girmeyi başarır. Aradan üç gün geçmesine rağmen Temel, Fadime ile konuşmaz.

En sonunda Fadime dayanamaz "Temel bütün suç senin zorla ilişkiye sen girdin konuşmayacak birisi varsa oda benim" der.

Temelden tek bir cevap ben göt verenler ile konuşmam

NATURLICH

- alo, naber?
- iyiyim bitanem, sen nasılsın?
- naapıyodun?
- hiiiç, bi film izliyodum öylesine.
- adı ne?
- bilmiyorum ki. yabancı bi isim. kadın temalı avrupa filmlerinden biri işte.
- sanat filmi yani.
- tabii tabii alman mala vurum öhhööö öhöö alman dışa vurumculuğunun izlerini taşıyor işte. böyle gölge oyunları karakterlerin ruh dünyasını ifade ediş biçimi falan ilginç.
- konusu ne?
- ya işte erkek egemen bi dünya. kadınları sürekli eziyolar. konuşturmuyolar. ne zaman bi laf söyleyecek olsalar hemen ağızlarına tıkıyolar. işte böyle dayatmacı bi toplum, zorlanan kadınlar vs.
- düzen eleştirisi yani ?
- tabii canım bi görsen, düzen düzene...
- ......................... (pause)
- .........................
- allah belanı versin necmi yine alman pornosu seyrediyodun di mi?
- naturlich!

MEKTUP
Yurt disinda yasayan adam karisina bir mail gonderiyor:
Sevgili karicigim, bu ay maasimdan sana para gönderemiyorum, onun yerine 100 öpücük gönderiyorum.
Sen benim bir tanemsin.
Kocan Allen

Karisi da ona cevap veriyor,

Sevgili askim,
Gonderdigin 100 öpücük için tesekkür ederim. Masraflar söyle;
1- Sütçü bir aylik süt için 2 öpücügü kabul etti,
2- Elektrikçi 7 öpücükten sonra anlasmaya razi oldu,
3- Evsahibi kira için hergün 2-3 defa ugruyor,
4- Bakkal sadece öpücüge razi olmadi, ona ilave baska seyler de verdim,
5- Diger masraflar toplam 40 öpücük...

Beni lütfen merak etme, daha 35 öpücük bakiyem var ve bu ayi çikarabilirim.
Gelecek ay için de ayni yönde mi plan yapmaliyim? Lütfen bilgi ver.

Sevgili karin Josephine

 DÜŞÜNCE TARZI

Sınıfta öğretmen sormuş: Dalda üç kuş var, birini vurdum, kaç tane kalır? Çocuk cevaplamış: Hiç kalmaz öğretmenim. "Olur mu oğlum" demiş öğretmen, "2 tane kalır"."Olmaz öğretmenim" demiş çocuk, siz birini vurunca diğerleri aptal değil ya sesten ürküp kaçarlar..." Öğretmen şaşırmış ve "Aferin oğlum, cevabın yanlış ama düşünce tarzını beğendim" demiş.

Sonra çocuk, "Öğretmenim, ben de size bir şey sormak istiyorum: Karşıdan üç tane bayan geliyor, üçü de dondurma yiyor, ama biri yalayarak, biri ısırarak, diğeri de emerek yiyor dondurmayı. Sizce bunlardan hangisi evlidir?" Öğretmen kızmış ama, cevap veremedi dedirtmemek için belli etmemiş, "Emerek yiyen evlidir" demiş. Çocuk "Olur mu öğretmenim ne alakası var, parmağında yüzük olan evlidir" demiş, "ama düşünce tarzınızı beğendim".

ARSIZ PAPAĞAN

Yeni evli bir çift gerdek gecesi meşk etmek için hazırlanırken kadın birden eşine 'yapamayacağım' der. Eşi sebebini sorduğunda 'Bu papağan bana bakarken meşk edemem' yanıtını verir. Bunun üzerine adam papağana 'Şimdi arkanı dön, eğer bizim tarafa dönecek olursan senin ananı tikerim' der. ve papağan arkasını döner. Karı kocanın işi biter ve sabah olur. Papağanın arkası hala dönüktür. Çift ise balayına gitmek için valizlerini toplamaya başlar. Fakat son bir parça valize sığmamaktadır. İçeride şu diyalog geçer.
- İttir ittir
- İttiriyoz ama olmuyo işte
- Yaw düzgün itsene şunu, girdi girecek
- Dayanamayacağım, gücüm kalmadı
- Ha gayret sık dişini, az kaldı giriyor
- Yok bu böyle olmayacak. Ben en iyisi gardolabın üstüne çıkıp oradan atlayayım. Belki o zaman girer.
Bunun üzerine papağan hışımla döner
- Valla değil anamı, sülalemi tikseniz bu pozisyon kaçmaz...

 AVCI

Ava çıkmış adam, başına gelenleri anlatıyormuş :
-Ormanda ilerlerken, karşıma kocaman bir Ayı çıkmaz mı?
Çifteyi doğrultacak vakit yok!..Silahı bir kenara attığım gibi başladım kaçmaya.Fakat Ayı peşimde!Benden hızlı koşuyor.
Bir ara ayının sıcacık nefesini ensemde hissettim. O kadar yaklaşmıştı.Derken Ayının ayağı kaydı, yere düştü...
Fırsat bu fırsat, tabana kuvvet arayı açtım.Ama Ayı toparlandı,  kalktı, bana yetişti.Yine nefesi ensemde...
Pençesini uzatsa omuzumdan yakalayacak.Allahtan tam o sırada  yine Ayının ayağı kaydı, yere düştü.Talih bana gülüyor!
Hızımı arttırabildiğim kadar arttırdım, yeniden arayı beşyüz metre kadar açtım.Tanrı sizi inandırsın arkadaşlar,  Ayı yine bana yetişti.Yine nefesi ensemde...şansa bakın...
Ayının tekrar ayağı kayıp yere düşmez mi?
Serüveni dinleyenlerden biri dayanamamış :
-Sen de çok yürekliymişsin kardeşim!...Hayvan bana üç defa  nefesi enseme gelecek kadar sokulsa, çok ayıptır söylemesi, ben korkumdan altıma ederim.
Avcı dönüp ters ters sözünü kesene bakmış :
-Lafı karıştırma yahu! Ayı üç kez neyin üstüne bastı da ayağı kayıp yere düştü sanıyorsun?

PENİSİ TANIMLAYIN

Günün birinde Temel ve bir Alman bir stadyuma çagrilmislar. Stadyumun santra noktasinda da bir kürsü varmis. Kürsüdeki adam ilk önce Almani çagirmis ve penisi tanimlamasini söylemis.
Alman: -"O bir centilmendir." demis.
Stadda bagirmalar çagirmalar. Stad alkistan inliyor.
Sira Temel'e gelmis. Demis ki:
-"O bir kallestir."
Stadda tik yok. Neyse, Almana sormuslar,
-"Penis neden centilmendir?"
-"Çünkü hanimlari görünce ayaga kalkar." demis. Stadda tezahüratlar falan... Stad yine inliyor.
Temel'e gelince de demis ki:-"Penis kallestir çünkü, bazen arkadan vurur."

SEX

Temel Amerikaya gelir ucaktan iner passaport olayi filan falan immigration office alirlar bunu memur sorar
-" What's your name Sir?" (Adiniz?)
-"Temel"
-"Surname?" (Soyadiniz?)
-"Kaya"
-"Sex?" (cinsiyetiniz?)
Temel gayet sakin cevaplar :
-"3 times a week" (Haftada 3 kez)
Memur sasirir ve olayi toparlamaya calisir...-"Sir you understood me wrong..I mean male? or female?" (Beni yanlis anladiniz galiba, bay/bayan?)
Temel yine hic beklemeden cevaplar :
-"Doesn't matter" (Farketmez...)

SAF KIZ

Saf kizin bir tanesini erkek arkadaslari erik agacina cikmasi icin israr ediyorlarmis. "Agaca cikarsan sana para verecegiz hediye alacagiz..." diye kandirmaya calisiyorlarmis. Kizcagiz da suphelenmis, gelmis annesine sormus. "Anne bu arkadaslarim benim erik agacina cikmami neden bu kadar israrla istiyorlar?". Annesi, "Kizim onlar seni erik agacina cikarip asagidan küloduna bakacaklar." diyor ve pesine nasihati veriyor "Sakin cikma." Kiz da "Peki"diyor.
Ertesi gunu kizin annesi bakiyor ki kizinin elinde bir suru hediye ve para ile geliyor. Annesi cikisiyor "Seni erik agacina cikardilar degil mi....!"
Kizi, "Anne ciktim ama külodumu cikaripta ciktim. Onlar da benim külodumu goremediler. Ben külotumu gosterecek kadar saf miyim...?" ...

SERT KOVBOY

Bir kovboy çiftligine dönmektedir.Bindigi ati yeni satin almistir.Atin üstünde bir gün evvel evlendigi genç bir kadini da getirmektedir.Sel yatagi boyunca ilerlediklerinden, kötü bir rastlanti sonucu at kayar.
-Bir,der kovboy kisaca.
Ve on dakika sonra at yine bir yoldan sapma yapar.
-Iki, der kovboy.
Biraz daha ileride, at bir engel karsisinda, az kalsin dengesini kaybeder gibi olur, bu kez kovboy ne bir, ne iki der.Kadini attan indirir ve :
-Üç, der!
Ve bir tabancayla ati öldürür.
Genç evli kadin, dehsete düsmüstür.Itiraz etmekten kendini alikoyamaz.
-Herseye karsin, biraz sert, yapmamaliydin!
Ve kovboy sayar :
-Bir! ...

PELTEK ÇOCUK

Çocuk peltektir. Öğretmen tahtaya " kedi sütü iç " yazar ve çocuğa okumasını söyler.
Çocuk okur:"Tedi tütü it"
Öğretmen azarlar çocuğu.
"Bir daha oku der"
Çocuk tekrar okur:
"Tedi tütü it"
Öğretmen sinirlenir bağırır "Düzgün oku şunu" der.
Çocuk tekrar okur, ama nafile.Öğretmen bu kez döver çocuğu ve "oku" der.
Çocuğun canına tak etmiştir.Öfkeyle haykırır:
"Anatını tittimin... tediti! Ittene tu tütü "

GÖZLÜK

Adam, korkunc bir kazada kulaklarinin ikisini birden kaybetmistir.Bu alisilmadik durum onu oldukca hassas ve alingan bir kisi
yapmistir.Kaza sonucu sigorta sirketinden aldigi rekor tazminat acisini oldukca hafifletmis ve ona her zaman hayalini kurdugu isini kurma olanagi vermistir.Gider, ve gelismekte olan kucuk bir bilgisayar sirketini satin alir. Ancak hic yoneticilik deney imi olmadigini gorur ve birini ise almaya karar verir.

Uc tane aday secer ve her biriyle tek tek gorusur.Ilk aday oldukca iyidir ve adam onu sevmeye baslar. Derken adaya sorar,
"Bende alisilmadik birsey goruyormusun?"
Adam yanitlar, "Eger onu kastediyorsaniz, kulaklariniz yok."
Adam uzulmustur, derhal adayi odadan kovar.Ikinci aday, birinciden de iyidir. Konusmanin devaminda adam ayni
soruyu ona da sorar, "Bende alisilmadik bir durum goruyormusun?"
Aday, "Evet" der,"Kulaklariniz yok!"
Adam uzgun ve kizgin,onu da disari atar.
Derken sira ucuncu adaya gelir. Ucuncü bizim Temel...
Tumunden de iyidir. Butun sorulara mukemmel yanitlar verir.Adam heyecanla sorar, "Bende, alisilmadik bir durum goruyor
musun?"
Temel, "Evet, kontakt lens kullaniyorsunuz." der.
Adam iyice heyecanlanmistir," Cok iyi! bu senin zeki biri oldugunu gosterir, nasil anladin?".
"Ula çok basit" der Temel...
"Kulaklarin olsaydi gözlük takardin!"

TEK KURŞUNLA !

Iki arkadas her pazar golf oynarlar. Bir Pazar genegolf oynamaya hazirlanirken bir adam gelir ve onlarakatilmak istedigini soyler. Elemanlar bir birine baktiktan sonra adamin teklifini kabul ederler.
Oyun ilerler ve elemanlar adama ne is yaptiginisorarlar.
Adam: "Ogrenmek istemezsiniz. Ben tetikciyim. Tufekgolf cantasinda. Nereye gitsem onu yanimda tasirim.Istersen bir goz at"
Biraz beklemeden sonra biri cesaretini toplayipcantaya bakar. Gercektende orada buyuk bir durbunuolan tufek vardir. Eleman heyecanlanir ve:
"Vaay! Suna bak. Eminim ki bu durbunle buradan bizimevi gorebilirim." der
Bir iki saniye baktiktan sonra : "Evvet!Gorebiliyorum ! Hatta pencereden yatakodasini bile gorebiliyorum. Iste karim ... Durbir dakika, ciplak! Yaninda da kapi komsum var, o daciplak!
Bu adami bir anda yikar ve dusunmeden tetikciye donup:" Bir atis icin kac para istiyorsun ?" der.
Tetikci: "Her tetigi cekisim icin 500 milyon."
Eleman: "500 milyon !!??Cok para ama tamam. Senden iki atis istiyorum.Birincisi karimin agzina, cok dirdirlaniyor ve dayanamiyorum buna.Ikincisi ise komsumun penisine, guzel bir ders alsin!"
Tetikci kabul eder, tufegi kaldirip evi nisanlar vebeklemeye baslar. 5 dakikalik bir beklemeden sonraeleman dayanamayip neden ates etmedigini sorar.
Tetikci: "Biraz daha bekle.. Isi tek kursunda halletmek uzereyim.

OTURABİLİRMİYİM

Adam günün yorgunluğu üzerinde, perişan bir vaziyette İETT durağında otobüs beklemektedir. Nihayet uzun bir zaman sonra beklediği güzergahın aracı gelir ve biletini attıktan sonra arka taraflara doğru ilerlemeye başlar. Bir-iki adım ilerisindeki çift kişilik koltuğun boş olanına doğru ilerler; tam oturacağı sırada engelleyici bir ses tonu onu durdurur:
- Buraya oturamazsın! Ben kimim biliyor musun?
- Kim olduğunuzu bilmeli miyim?
- Ben Yrd. Doç. falan kişiyim.
- Evet?
- Benim gibi kıdemli birinin yanına oturamazsın!
- Size bir soru sormak istiyorum. Siz Yrd.
-Doçentlik ünvanınızdan sonra ne olacaksınız?
- Doçent.
- Peki sonra?
- Şayet başımıza bir şey gelmezse Profesör.
- Daha sonra?
- Belki zor ama, Ordünaryus Profesör.
- Evet... Peki bu dereceden sonra?
- Hiiç...
- Ben şimdiden 'hiç'im; lütfen müsade edin yanınıza oturayım...!!

ADAM BARA GIRER BARMEN KIZA:

''HEY KOCA KIÇLI BANA BIR BIRA'' DIYE SESLENIR.KISA BIR TARTISMADAN SONRA ADAM BARDAN ATILIR.... IKI GUN SONRA AYNI ADAM AYNI BARA GELIR AYNI BARMEN KIZA:

''HEY KUCUK MEMELI BANA BIR BIRA'' DIYE SESLENIR. GENE TARTISMA VE BODYGUARTLAR YINE ADAMI BARDAN ATARLAR...UC GUN SONRA ADAM YINE GELIR. ZORLA VE KIBAR OLACAGINA SOZ VEREREK BARA GIRER. BUTUN GOZLER UZERINDEYKEN AYNI BARMEN KIZA YONELEREK: ''BIR BIRA  RICA EDIYORUM'' DER.

IKINCI,UCUNCU,DORDUNCU.... ADAM GAYET KIBAR...SONUNDA BARMEN KIZ CESARET ALIP ADAMA YAKLASIR VE YAVASCA:

''GERCEKTEN GOGUSLERIMI KUCUK MU BULDUNUZ"

DIYE SORAR.ADAM SAKIN: ''EVET AMA, SANIRIM BASIT BIR COZUMU VAR'' KIZ HEYECANLA: ''NASIL'' DIYE SORAR...

ADAM: "HER GUN BIR PARCA TUVALET KAGIDI ALIP GUNDE BIR VEYA IKI KEZ MEMELERININ ARASINA SURECEKSIN'' DIYE YANITLAYINCA KIZ UMUTLA:

"GERCEKTEN ISE YARAR VE GOGUSLERIM BUYURMU KI '' DIYE SORAR. ADAM KENDINDEN EMIN BIR IFADEYLE:
''KESINLIKLE, BAK AYNI YONTEM KIÇIN DA NASIL ISE YARAMIS''
BREJNEV KÜBADA

Brejnev, Kuba'ya gelecekmis. Kubalilar toplanmis, bir hosluk yapacaklarmis. Ulkenin en iyi ressamina basvurmuslar. Bir tablo yap.Adi "Brejnev Kuba'da" olsun diye.
Ressam: Hadi oradan, demis. Ben adami gormedim bile. Adam hayatinda Kuba'ya gelmedi. Simdi ben nasil
"Brejnev Kuba'da" diye atmasyondan resim yaparim?"

Tesaduf bu ya, bizim Temel, puro almaya Havana'ya gelmis o sirada sikintiyi duymus.
"Ben size istediginiz tabloyu yaparim, ama bana bir sandik puro verirseniz"
Adamlar caresiz, vermisler. Temel bir hafta sonra,Kuba'lilari cagirmis.
"Iste tablonuz" demis. Tuvalin uzerini orten bezi hizla asagi cekivermis.
Kuba'lilar da donuvermisler. Tabloda, yatakta iki kisi, al takke ver kulah.
"Bu ne" diye gurlemis, Turizm Bakani.
"Bu ne?. Bu kadin kim?.."
"Brejnev'in karisi!" demis, Temel.
"Peki bu ustundeki adam kim?"
"Brejnev'in usagi!..
"Peki Brejnev nerde ULAN!!!.."
"Brejnev Kuba'da"

YAKALANMADAN KAÇALIM

Fabrikada çalisan üç kafadar isçiden biri Kayserili, biri Adanali biri de bizim Trabzonlu Temeldir. Bunlar calisirlarken hergun patronun erkenden isten ayrildigini fark ederler. Uyanik kayserili diger iki arkadasini cagirir: Bakin, patron boyle erkenden cikiyor ve donmuyor. Biz de o ciktigi zaman pesinden cikip gidelim." Digerleri bu teklifi hemen kabul ederler. O gün patron gene erkenden çikar. Bizim üç kafadar da hemen pesinden disari segirtirler.

Kayserili do?ruca evine gider ve yatar. Adanaly hemen bir kebapçyya gidip güzelce karnini doyurur. Temel de evine gider. Temel yatak odasyndan gelen sesler uzerine kapiyi sessizce acar. Yatakta karisina sarilmis bulunan patronunu gorur ve kapiyi sessizce kapatip oradan cikar. Ertesi gun Kayserili ve Adanali o gun de patronun pesinden cikmak uzere plan yaparlar. Temeli cagirirlar ve bugun de erken cikacaklarini soylerler. Temel hemen itiraz eder. Yok usaklar ben cikmam! Dun az kalsin yakalaniyordum!

POLİTİKACI VE CERRAH

Büyük bir hasta hane de 5 meşhur cerrah oturmus hangi meslekten olan insanlari ameliyat etmenin kolay olduguna dair sohbet ediyorlarmis.
Ilk cerrah; Ben demis Muhasebecileri, hesap uzmanlarini ameliyat etmeyiseverim. Içlerini açtigim zaman her sey numaralidir, is kolay olur
Ikincisi; Dogru ama demis Elektrikçilerin, elektronikçilerin ameliyati daha kolay olur. Her sey ayri, ayri renktedir
Üçüncü cerrah; Siz bir de kütüphanecileri, arsivcileri görün. Her sey alfabetik siradadir, onun için onlarin ameliyati çok kolay olur
Dördüncüsü; Insaatçilarin ameliyati da pek kolay olur demis. Üstelikonlar is bittikten sonra içeride parçalar, yabanci maddeler kalmasina alisiktirlar
Sonuncu cerrah; Arkadaslar demis Siz her halde hiç politikaciyi ameliyat etmediniz Onlari kalbi, yürekleri yoktur. Içleri bombostur. Beyinleri de öyle. Üstelik kafalari ile popolari birbirlerinin yerine takilabilinir

BİLET
Üç bayan ve üç erkeğin iş icabı trenle bir seyahate çıkmaları gerekir. Tren garına giderler. Üç bayan 3 bilet aldığı halde erkekler tek bilet alır. Bayanlar bunun sebebini sorduklarında erkekler 'bekleyin ve görün' derler. Trene binerler ve tren hareket ettikten bir süre sonra üç erkek kalkıp hep beraber trenin tuvaletine girerler. Biraz sonra kondüktör gelir ve üç bayandan üç bileti alır. Tuvaletin önünden geçerken kapıyı tıklatıp,'bilet lütfen,' der. Kapı açılır ve bir el bileti uzatır. Bayanlar bunu görürler. Taktiği kapmışlardır. Dönüş yolculuğu için yine gara giderler. Bayanlar bu sefer tek bilet almışlardır. Erkekler ise hiç bilet almaz. Bayanlar yine şaşırıp sebebini sorduklarında Erkekler yine bekleyip görmelerini söylerler. Bir sure sonra yolculuk başlar. Önce bayanlar kalkıp tuvalete girer. Ardından da erkekler karşısındaki tuvalete. Kondüktörün gelmesine yakın bir erkek çıkıp karşı kapıyı tıklar ve 'bilet lütfen,' der. Açılan kapıdan bir el bileti uzatir. Bileti alan erkek diğer tuvalete geri girer!..
AYNI YOLDAN GELELİM !
Manastırdan şehire gitmek üzere yaya olarak yola çıkan iki rahibe ormanlık bir alandan geçmek zorunda kalırlar..Ormanın derinliklerine ulaştıklarında,önlerine aniden iki serseri çıkar.Birkaç çırpınıştan sonra serseriler, rahibeleri halleder ve geldikleri gibi yine esrarengiz biçimde kaybolurlar.. Tekrar yola koyulan rahibelerden biri diğerine sorar:
- Kardeş,iki kez tecavüze uğradığımızı Rahip Efendiye söyleyecekmiyiz?....
Diğeri arkadaşına şaşkın şaşkın bakar:
- Ama bizi bir kez düzdüler..
- ayy..yoksa dönerken ayni yolu kullanmayacak mıyız..
İNADINA DELDİM !
Bir manastırda yaşayan üç rahibe oturmuş dedikodu yapıyorlarmış.
Birincisi 'Kızlar' demiş 'Geçen gün baş papazın odasını temizlerken bir sürü seks mecmuası buldum'.
Diğerleri 'Peki ne yaptın?' diye sorunca ilk rahibe 'Hiiç' demiş ne yapacağım hepsini çöpe attım'
İkinci rahibe anlatmaya başlamış 'Bende bir ay önce baş papaz efendinin odasını temizliyordum bir sürü prezervatif buldum'
İlk rahibe sormuş 'Peki sen prezervatifleri ne yaptın? Attın her halde'
İkinci rahibe 'Yok canım' demiş 'Hiç üşenmedim tek tek hepsini iğne ile deldim ve tekrar paketlerine koydum'
Bunu duyan üçüncü rahibe düşmüş bayılmış..
ÇENGELLİ İĞNE

Adamla karisi her zamanki gibi kilisede vaaz dinlemeye gidiyorlarmis..
Ancak adam her seferinde vaazin ortalarina dogru uyuklamaya baslarmis,o yüzden yerlerine oturmadan önce karisi çantasindan bir çengelli igne gikartmis,
"Bana bak adam.." demis.. "bugün de yanimda uyuklarsan su igneyi artik nerene rastgelirse batiricam"
Derken kilise toplanmis, vaaz baslamis. Biraz sonra kadin yana dogru basini bir çevirmis, kocasi uyukluyor.. Kadin; "Benden günah gitti" diye igneyi çikarirken, Papaz; "BU EVRENI YARATAN KIMDIR?" diye sormus. Tam o anda kadin igneyi batiriverince adam; "TANRIMMM" diye bagirmis..
Papaz gülümsemis, "Adami uyandirdim" diye kadin da gülümsemis...
Vaaz devam etmis.. 5-10 dakika sonra kadin yine basini çevirmis, adam yine uyukluyor...
Bu arada vaaz devam ediyor.. Papaz; "Allah'in sizi duymasi için ona söyle seslenmeniz yeter" derken, kadin yine adama igneyi batirinca, adam; "EY YUCE TANRIM!!" diye bagirmis... Papaz yine onlara bakip gülümsemis, vaaz devam etmis... 5-10 dakika sonra kadin kocasina bakmis,adamin yine uyukladigini görünce; "Pes yani pes" diye ignesini çikartmis.. Papaz  da bu sirada ; ". Peki Havva ikinci kez hamile kaldigi zaman Adem'e ne demistir? "diye sorarken kadin bütün gücüyle igneyi adama batirmis ve adam can havliyle bagirmis:
"BANA BAK YETTI ARTIK.. O ELiNDEKiNi BANA BIR KEZ DAHA SOKARSAN YEMIN EDIYORUM TUTTUGUM GIBI KOPARACAGIM "

TASARIM HATASI
Henry Ford öldükten sonra cennete gitmis. Cennetin kapisinda meleklerden biri Ford'a söyle demis,
Insanlik için büyük bir sey yaptin senin bulusun olan montaj fabrikasi dünyayi degistirdi. Bunun karsiligi olarak Cennet'te istedigin kisiyle görüsebilirsin.
Ford kisa bir süre düsünmüs ve cevap vermis.
Ben Tanri'nin bizzat kendisiyle görüsmek istiyorum demis. Kanatli melek bu istek üzerine Ford'u taht odasina götürmüs ve Tanri'nin huzuruna çikarmis. Ford'un ilk sordugu soru, Kadinlari sen yaratmadinmi?
Tanri evet diye cevap vermis.
Ford devam etmis , Görüyorum ki senin icadinda büyük tasarim hatalari bulunuyor.
1. Ön tarafta asiri sarsinti bulunuyor.
2. Yüksek hizlarda çatirtilar ve titresimler yasaniyor.
3. Bakimi oldukça pahali.
4. Sürekli boya ve cila ihtiyaci duyuyor.
5. 28 günün 5 veya 6sinda çalisamiyor ve ise yaramiyor.
6. Arka taraf oldukça sallaniyor ve geziniyor.
7. Ayrica emme manifoldu egzoz manifolduna çok yakin tasarlanmis.
Tanri hmmm diye iç geçirmis ve kutsal bilgisayara birkaç sey yazip sonuçlari beklemis.
Printerden çikan yaziyi almis ve kisa bir süre sonra cevap vermis.
''Benim bulusumun kusursuz çalistigini söylemek zor. Ama elimdeki istatistiklere göre çogu erkek benim bulusuma seninkinden daha fazla biniyor.''

HİZMETÇİ 

Adam evine telefon acar. Telefonu yabanci bir bayan acar.
Adam karsidaki sesi duyunca sasirmis. Bayana sorar: 
- Sen kimsin? 
- Evin hizmetcisiyim. 
- Iyi de bizim hizmetcimiz yok ki. 
- Evin hanimi beni bu sabah ise aldi. 
- Ha. Oyle mi. Ben de evin beyiyim. Hanimi cagirir misin? 
- Haniminiz su an yatak odasinda kocasi sandigim bir adamla beraber. 
Adam sasirir. Sinirlenerek: 
- Elli bin dolar kazanmak ister misin? 
-Tabii isterim... 
- Iyi o zaman cekmecedeki silahi al. Yukari cikip o cadi ile o sumsuk herifi vur. 
Once ayak sesleri duyulur. Sonra iki el silah sesi.. Hizmetci telefona geri gelir: 
- Oldurdum efendim. Cesetleri ne yapayim?
- Cesetleri havuza at. 
- Ama burada havuz yok ki? 
Adam bir sure dusunur ve devamla: 
- Pardon. Orasi 546 13 88 degil mi? 

BARBIE BEBEK !!

Adam kizina Barbie almak ister ve bir oyuncakciya girerek vitrindeki
Barbie bebek kac para ? diye sorar. Satici:
Hangisi beyim ? ve devam eder :
-Barbie spora gidiyor 19.95 usd
-Barbie alisverisde 19.95 usd
-Barbie discoda 19.95usd
-Barbie hede hodo yapiyor 19.95 usd
Barbie boşandı 265 usd.
Adam çok sasirir.
-Neden hepsi 19.95 de, boşanmış olan 265 usd?
Satici cevaplar : -Cok basit Bosanmis Barbie ile birlikte; Ken'in evini, arabasini donuna kadar herseyini de aliyorsunuz.

BİSİKLET İSTİYOM )
Cocuk bakmis ki, annesiyle babasinin odasindan acaip sesler geliyo,gidip bi bakayim demis. Bir bakmis, babasi annesinin ustunde bir ileri bir geri giderek:
- Cocuk istiyorum! Cocuk istiyorum! diye inliyo...
Hmmm demis cocuk ve ertesi sabah annesinin yanina gitmis ve ustune cikmis. Bir ileri bir geri giderek:
- Bisiklet istiyom! Bisiklet istiyom, demis...
Kadinin iki gozu mosmor, annesinin evine gelmis.
Annesi kimin yaptigini sorunca,
- Kocam.
- Peki o yurt disinda degil miydi?
- Ben de oyle saniyordum.
ARADA R YOK !!
Tabur´a yeni bir komutan gelmis ve askerleri toplayarak bir konusma yapacagini belirtmis. Bütün askerler toplanmislar ve komutan baslamis konusmaya :
-Bugün tanismak için sizleri buraya topladim. Benim adim Ahmet, soyadim Kırç. Tekrar ediyorum, Kırç. Arada R var. Sakin ola diliniz sürçmesin çok fena yaparim. Herkes iyice ezberlesin hata istemem!
Askerler dagilmislar ve herkes "Arada R var, arada R var"diye içinden ezbere koyulmus. Komutan ise bu konuda ne kadar hassas oldugunu göstermek için sagda solda gördügü askere soruyormus:
-- Sen
-- Emredin komutanim!
-- Soyadim ne benim?
-- Kırç komutanim.
-- Aferin! Isinin basina!
Komutan böyle böyle her gün bir kaç kere soyadini soruyor ancak kimse sasirmiyormus. Temel ise bu konuda çok sanciliymis.Ya bir gün piyango kendisine çikarsa ve sasirirsa diye daralip dururmus.
Nihayet birgün tören esnasinda komutan aniden arkasina dönmüs ve Temel'i isaret ederek
-- Sen! Soyadım ne benim?
Temel heyecandan konusamiyor,nutku tutulmuş. Yaprak gibi sallanmaya başlamış. Komutan gayet sinirli
-- Sana söylüyorum, cevap ver, asabimi bozma!
Hemen arkasındaki arkadasi bakmis Temel'in basi belaya girecek hemen fısıldamış:
-- Arada R var, arada R var... Bunun üzerine Temel:
-- Gört !!!
HAVALARA GİRME !!
ORMANLAR KRALI ASLANIN SEVGILI ESI KRALICE ASLAN GECE AGAC ALTINDA UYURKEN KURNAZ TILKI GIZLICE YAKLASMIS VE UYUKLAYAN DISI ASLANI DÜZMÜŞ .

UYANAN DISI ASLAN ERKEK ASLANA GITMIS VE UYURKEN KENDISININ MI ONU BECERDIGINI SORMUS. ERKEK ASLAN COK KIZMIS VE TUM ORMANI MEYDANDA TOPLAYARAK KIZGINLIKLA BU ISI YAPANIN ORTAYA CIKMASINI ISTEMIS.

KURNAZ TILKI SESSIZ SESSIZ BEKLERKEN GEC KALAN CAKAL YANINA YAKLASMIS VE TOPLANTININ NEDENINI SORMUS.

KURNAZ TILKI ORMANLAR KRALI ASLANIN ORMANA MUDUR ARADIGINI VE ISTEKLININ ORTAYA CIKMASINI ISTEDIGINI SOYLEMIS VE CAKAL HEMEN ELINI KALDIRARAK ORTAYA ATILMIS.

ORMANLAR KRALI ASLAN DIGER ORMAN SAKINLERINI GONDERMIS VE BUYUK BIR KIZGINLIKLA CAKALI SAATLERCE DÜZMÜŞ.

ERTESI GUN CAKAL BITKIN BIR VAZIYETTE VE BACAKLARINI TOPLAYAMADAN YURUMEYE CALISIRKEN TILKI ONU GORMUS VE SESLENMIS :

"HEY CAKAL ! MUDUR OLUNCA YÜRÜYÜŞÜN BILE DEGISTI !"
DÜĞÜM
Kiz hayatinda ilk defa bir partiye gidecekmis,annesi o aksam kızına ögüt veriyormuş.
-Kizim bak sen bu partileri bilmezsin burada çapkin erkekler olur seninle yatmak için herseyi yaparlar eger böyle bir şey olursa ona çocuğumuzun adi ne olsun diye sor hemen telaşlanır ve senden uzaklaşır. Neyse kiz partiye gitmis biraz sonra bir çocuk kizi dansa kaldırmış, dansederlerken çocuk kizi oksamaya sarkintilik yapmaya baslamis. Kiz hemen "çocuğumuzun adi ne olsun" demiş cocuk tirsmis ve gitmis.

Bir sure sonra başka bir çocuk gelmis yine ayni sarkıntılıklar baslamis kiz yine "çocuğumuzun adi ne olsun" demiş ve çocuk yine panik bi şekilde kaçmis, biraz sonra bi cocuk daha gelmis, dansetmeler falan derken yine ayni sarkıntılıklar başlamış, kiz yine "çocuğumuzun adi ne olsun demiş ama degisen bisey yok daha sonra dışarı çıkıp issiz bi yer bulmuslar kiz yine "Çocuğumuzun adi ne olsun" demiş çocukta yine bisey yok biraz sonra cocuk kızın elbiselerini çıkarmış kiz yine "Çocuğumuzun adi ne olsun" çocukta yine birsey yok cocuk kızla sevişmeye başlamış kiz "Çocuğumuzun adi ne olsun" demis cocuk yine sessiz bi sure sonra çocuk isini bitirmis kiz yine "Çocuğumuzun adi ne olsun" demis. Cocuk kalkmis prezarvatifi çikarip bi dügüm atmis "Buradan çıkabilirse David Cooperfield olsun

PAPAĞAN
Adam kendisi için aldığı Viagralarin papağanı tarafından yutulmuş olduğunu far keder. Papağana ateş basmıştır. Adam sinirlenerek ateşi düşsün, soğusun diye buzluğa atar papağanı.. 4 saat sonra buzluğu açıp papağana bakan adam, papağanın hala ter içinde olduğunu görür ve şaşırır.
- Ne oldu sana? Niye terledin? Saatlerdir buzluktasın...
- Kolaysa sen dene bakalım.. Saatlerdir tavukların donmuş bacaklarını açmaya çalışıyorum

DAMATIN YEMİNİ
Kilisede düğünün başlamasına çok az zaman var.. damat rahibin yanına yaklaşıp fısıldıyor.. "Bakin.. size vereceğim $100 karşılığında evlilik yeminimizde birtakım değişiklikler yapmanızı istiyorum.. hani su bana soracağınız sonsuza dek seveceğinize, koruyacağınıza, sadık kalacağınıza yemin ediyorsunuz?" kısmi var ya, onu metinden çıkarmanızı istiyorum... "

Rahip gülümseyerek başını sallıyor ve damat rahibin avucuna $100 sıkıştırıp içeri donuyor, Ve düğün başlıyor, herkes yerini alıyor, gelin ve damat rahibin önünde buluşuyor ve yeminler okunmaya başlanıyor... Sıra damadın yeminine gelince damadın gözleri hain hain parlıyor, ve rahip damata soruyor: ".... esinizin daima bir adim gerisinden yürüyeceğinize, her emrini ve dileğini yerine getireceğinize,her sabah kahvaltısını hazırlayıp ayağına kadar gotureceginize,ve ikiniz de yasadığınız surece başka kadınlara yan gözle bile bakmayacağınıza yemin ediyor musunuz...?" Tabi damat bu beklenmedik is karşısında gözleri faltasi gibi açılıyor,sağa sola bakıyor, bir yutkunuyor,. ve kısık bir sesle: "E..eee..evet efendim"..Ve tören sona erdikten sonra damat hışımla rahibin karşısına dikiliyor:"Bir anlaşma yaptığımızı sanıyordum!!!" Rahip gülümseyerek cevaplıyor: "Esiniz daha iyi para verdi.... "

CENNET )
3 adam ölür ve cennetin kapısına gelirler. Cennetin kapısındaki melek onlara der ki:

- Burada tek kural var, ördekleri ezmeyeceksiniz. Adamlar bir şey anlamaz ama cennete bir girerler ki, her taraf ördeklerle dolu adim atacak yer yok.İçlerinden biri yanlışlıkla bir ördeğin üstüne basar, anında bir melek gelir yanında da görüp görebileceğiniz en çirkin kadın melek adama der ki:

- Sen ördeklerden birini ezdin, ceza olarak bu kadınla seni sonsuza kadar birbirinize bağlıyorum ve melek onları zincirle birbirlerine bağladıktan sonra gider. İkinci gün adamlardan biri daha yanlışlıkla bir ördeğe basar. hemen melek çok çirkin bir kadınla gelir ve zincirle ikisini birbirine bağlar.Üçüncü adam tek başına kalır... arkadaşlarının başına geleni gördüğü için, ördeklere basmadan etrafı dolaşmaya baslar... aylar geçer ve adam tek bir ördeği ezmemiştir. Bir gün bakar ki melek ona doğru geliyor, yanında da son derece güzel ve seksi bir kadın melek hiç bir şey söylemeden adamı bu kadınla birbirlerine zincirler ve gider. Adam bu ise çok şaşırır ama çok da sevinir:
- Bunu hak edecek ne yaptım acaba. Kadın cevap verir: - Onu bilmem ama ben bugün bir ördek ezdim.





HAFTANIN FIKRALARI ::-))

GİTMİŞ OL:=)) Adam elindeki son 500 dolarla kumar oynamaya karar verir ve LasVegas'ın yolunu tutar... Ve inanılmaz bir talih; tam 3 milyon dolar kazanır. Hemen otel yönetiminin kendisine tahsis ettiği kral dairesine çıkar ve karısına telefon eder:
- "Hayatim, evde misin?"
- "Evet kocacığım."
- "İyi. Hemen hazırlan o zaman. Çabuk bavulunu hazırla. Kumarhanede tam 3 milyon dolar kazandım."
- Kadın sevinç dolu bir çığlık atar ?Ayyyyyyyyyyy harikasın!! Hemen hazırlanıyorum.. Peki ama nereye?? Paris?; Karayipler?; Acapulco?; Guney Amerika?..."
- Adam cevap verir: ? Umurumda değil. Sadece eve döndüğümde çoktan gitmiş ol .
AKILLI SARIŞIN:=)) Delikanlı uçakta güzel bir sarışının yanına düşmüş.Hemen sarkmış sarışına; 'yan yana otururken muhabbet edilirse seyahat çok kısa sürer,hadi konusalım ' demiş.

Sarisin okuduğu kitabi yavaşça kapatarak 'ne üzerine konuşmak  istersin' demiş. Delikanlı 'valla bilmem ki ....mesela nükleer  enerjiye ne dersin?'

 Sarisin; 'enteresan bir konu, olabilir , ama önce sana bir soru sorayım...At inek ve geyik ayni şeyi yerler..yani ot...ama  çıkartırlarken geyik küçük parçalar halinde, inek lappadanak parçalar halinde, at da pişmaniye topları gibi çıkartır.
 
 Nedenolduğunubiliyor musun ?
 ' delikanlı ; 'valla en ufak bir fikrim yok' demiş, bunun üzerine
 sarisin; ' bir b.ktan anlamazken nükleer enerjiyi nasıl tartışabileceğini zannediyorsun ?'
Kaşıntı...

Adam melon şapkasının üzerinden kafasının kaşımaya çalışan bir başka adam görmüş ve yanına giderek:
- Afedersiniz, siz Laz mısınız?
- Evet, neden sordun?
- Şapkanızın üzerinden kafanızı kaşımaya çalışıyordunuz da.
- Ne olmuş yani?! Sen kıçın kaşınınca pantalonunu mu çıkarıyorsun?

SERÇE

Serçenin biri bir bahar günü dalgın dalgın uçuyormuş. Bir anda farketmiş ki, bir yolun bir metre üstünde uçuyo ve karşıdan da motorsikletli bir adam geliyo.

Her ikisi de çarpışmayı engellemek için ellerinden geleni yapmışlar...ama nafile...

Serçe "çotaaank" diye kaska çarpıp düşmüş.

Şimdi, motorcu sıkı bi hayvansever ya,doğal olarak hemen atlamış motordan;koşmuş serçenin yanına.Serçe baygın yatıyo.. kıyamamış,bırakamamış yolda;almış getirmiş eve. Eskiden kalma bi de kafesi var evde..baygın serçeyikafesin içine güzelce yerleştirmiş.. yanına da az biraz su,az biraz ekmek koymuş, vurmuş kafayı yatmış....

Bizim serçe bi müddet sonra ayılmaya başlamıs.. Daha tam seçemiyo ortalığı.. hafif bulanıklık var yani...Bi bakmıs ki parmaklık, ekmek, su falan var bulunduğu yerde...

Birden dank etmiş vaziyet: Hassittiir!!! laan motorcuyu öldürmüşüz...
PAPAGAN

Adamın biri is dönüsü posta kutusunda telefon faturasını görür.

Bir bakar ki fatura tutarı 3 bin YTL. Beyninden vurulmusa döner. Hemen ayrıntılı fatura ister.Fatura gelir. Aranan bütün numaralar adamın arkadaslarına ve dostlarına aittir.
Adam "Bu nasıl olur?
Ödeyecegiz mecburen" der.. O sırada gözü papaganına takılır. Bir an tereddüt eder. Gece papaganı gözlemeye karar verir.
Herkes uyuduktan sonra papağan kafesinden çıkar ve telefonun basına gidip rehberi açar, adamın arkadaslarını tek tek arayıp saatlerce konusur. Adam sinirden çıldırmıs bir sekilde papaganı yakalar ve kanatlarından duvara çiviler. Papagan çarmıha gerilmis bir vaziyette duvarda asili kalmıstır. Adam papaganı azarlar; "Bir hafta burada böyle asılı kal da aklın basına gelsin. Çek bakalım cezanı."

Adam gittikten sonra Papagan bir bakar tam karsı duvarda çarmıha gerilmis isa durmakta. Hemen muhabbet baslar; "Birader sen ne kadardır buradasın?" "2005 yıldır buradayım" der İsa. Papagan hayretler içinde kalır;
"Ohaaaa!!!! Nereyi aradın lan öyle !!"
BURDAN DUYULMUYOR
Papaz ,iki metre ilerisinde duran zangoça sormuş .
- "Gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal şarabı?"
Zangoçta derin bir sessizlik...İyice köpürmüş
- Papaz: "Sana soruyorum be adam!Duymuyormusun beni?
-"Hayır burdan hiçbir şey duyulmuyor efendim"
- "Olacak şey mi! İki adım öteden beni duymuyorsun
.." Zangoç bıyık altından gülmüş,
- " İsterseniz yer değiştirelim anlarsınız..." Yer değiştirmişler.Bu kez zangoç seslenmiş
-"Kilise için toplanan bağışları kim zimmetine geçiriyor?' Papaz kendi kendine söylenmiş.
-"Hakikaten yahu! Buradan hiç bir şey duyulmuyor.
KÖTÜ NİYET YOK !
Adamin biri belediye otobüsünde ayakta giderken genç güzel bir hanimin yani bosalir Ve oturmak için izin ister.
-Pardon hanfendi yaniniza oturabilirmiyim ? Der.
-Tabii kötü bir niyetin yoksa oturabilirsin diye yanitlar.
Bir süre sonra kadin inecegi duraga gelince müsaade ister ve kapiya dogru yönelir. Adamda pesinden kalkarak kapiya yaklasir ve
-Hanfendi bende sizinle birlikte inebilirmiyim der.
Kadin:
-Tabii kötü bir niyetiniz yoksa inebilirsiniz der Ve birlikte inerler. Kadin yoluna devam ederken adamda pesinden kosarak Kadinin Yanina gelir. Yüzsüzlük bu ya adam yine kadina
-Hanfendi sizinle birlikte yürüyebilirmiyim der
Kadin yine gayet kibar tabii : -Kötü bir niyetiniz yoksa birlikte Yürüyebiliriz der. Kadin tabii artik evine yaklasmistir.C ebinden Anahtarini çikarip kapisini açar ve tam içeri Girecekken bizim yüzsüz yine gelir ve kadina
-Hanfendi kusura bakmazsaniz bir sey daha söyleyeceyim izin veririmisiniz.
Kadin: -Tabii
Adam: -Bende sizinle içeri girebilirmiyim der
Kadin: -Kötü bir niyetiniz yoksa sizde içeri girebilirsiniz der.
Derken epey bir zaman geçer gece olur ve kadin için artik yatma vakti gelir ama Adam varken bir türlü yatamaz. Onun gitmesini bekler. En sonunda uykusuzluga dayanamayarak Adama yatacagini söyleyerek.
-İsterseniz siz de salonda yatabilirsiniz

Diyerek yatak odasina yönelir. Adam da oturdugu yerden kalkarak kadinin arkasindan yatak odasindan içeri girer ve Kadina,
-Hanfendicigim ben de sizinle yatabilirmiyim der.
Kadin: -Tabii kötü niyetiniz yoksa sizde benimle beraber yatabilirsiniz der. Ve yorgani açarak kadinin yaninda yerini alir. Adam kadina son birdefa daha rica ederek

-Hanfendi çok seyler istedim ama izin verirseniz. Bir aliskanligim var her aksam yatarken karimin göbek deligini parmagimla oynayarak uyumaya çalisirim sizinkiylede oynayabilirmiyim der.
Kadin yine -Kötü bir niyetiniz yoksa oynayabilirsiniz der Ve yatarlar.Artik sabah olur kalkarlar Kadin kahvaltiyi hazirlar.Beraber kahvalti Ederler.Bu sefer kadin adama bir sey sorar
-Hani dün aksam bir huyunuzdan bahsettiniz ya karinizin hep göbek deligini parmaginizla oynardiniz. Benimkiylede oynamak istediginizi söylemistiniz. Ama parmaginizla oynadiginiz yer göbek deligim degildi der.
Adam: -"Olsun oda benim parmagim degildi zaten der."
69 POZİSYONU
Temelin karisi bi filmde 69 pozisyonunu gorur ve denemek ister.

Gece temele sorar : -"69 yapalim mi?"

Zavalli Temel de bilmiyordur. Kadin anlatir ve 69 pozisyon alirlar daha sonra Fadime osurur, temel ses cikarmaz, fadime bi daha osurur temel gene susar.

"Ya sabir!" der icinden, Fadime gene osurunca temel dayanamaz: -"Ula buna 66 kez daha dayanamam daaaa."
SPAGETTİ
Bir doktor, hemşiresi ile buluşmalara başlar.
Bu buluşmalardan kısa bir süre sonra, hemşire gelir ve hamile olduğunu  söyler. Fakat doktor, bu olayı karısının duymasını istemediğinden,  hemşireye bir miktar para verir; İtalya'ya gitmesini ve çocuk doğana kadar  orada kalmasını ister. Hemşire,"Bebeğin doğdugunu sana nasıl haber vereceğim?" diye sorar.
Doktor da;
"Bana hemen bir kart gönder ve arkasına "spagetti" diye yaz.Ben durumu anlarım.Başka bir açıklama yapmana gerek yok" der.
Hemşire parayı alır ve uçağa binip İtalya'ya gider...
Altı ay kadar sonra, bir gün doktorun karısı evden arar ve doktora: - "Sevgilim, bugun postadan senin adına İtalya'dan postalanmış ilginç bir  kart geldi. Fakat ne anlama geldiğini anlayamadım..." der.
- "Peki karıcığım, ben akşama eve gelince sana gerekli açıklamayı  yapacağım" der doktor ve telefonu kapatır. O akşam doktor eve geldiğinde; kartı alır okur ve kalp krizinden olduğu  yere düşer.Acil yardım ve tibbi mudahelelerin sonunda doktor kendine gelir ve biraz  rahatladıktan sonra acildeki doktorlar adamın elinde hala sıkı sıkıya  tuttuğu kartı alır ve okurlar...
"Spagetti, spagetti, spagetti, spagetti... İkisi sosisli; ikisi sade!"
DO NOT PANIC
Amerikalilar yeni bir uçak gelistirmisler. Ve bu uçagi denemek icin Arabistan'a götürürler.
Bir arap pilotunu uçaga bindirirler ve uçak havalanir. Arap pilotu uçagi kullanirken 4 motordan biri patlar. Göstergelerde "Don't panic.This is American technology" yazisi görülür. Pilot rahatlar.
Daha sonra bir motor daha patlar ve göstergede ayni yazi görülür. Biraz sonra iki motor ayni anda patlar ve hiç motor kalmayinca arap pilot panikler.  Tam bu esnada göstergelerde "Don't panic.This is American technology" yazisi görülür ve uçak kendi kendine rahat bir sekilde yere iner.  Araplar sasirir ve kendileride böyle bir uçak yapmaya karar verirler.Yaptiklari uçagi Amerikalilara denetmek için bir Amerikan pilotunu uçaga bindirirler.
Uçak kalktiktan birkaç dakika sonra bir motor patlar. Gostergelerde "Don't panic.This is Arabic technology" yazisi görülür. Birkaç dakika sonra 2. Motorun patlamasiyla ayni yazi göstergede görününce pilot!
"Ulan bizim uçagin aynisini taklit etmisler. Ne taklitçi adam yav bunlar" dedikten sonra kalan 2 motorda patlayinca uçagin kendiliginden yere
inecegini düsünen pilot gostergede su yaziyi görür.
"Don't panic.This is Arabic technology. Please repead after me; Eshedu enla ilahe illallah, ve eshedu..."
TETİKÇİ !
Mafya babasına haraçlarını daha güvenli toplaması için özellikle sağır ve dilsiz yeni bir tetikçi bulunur. Ne de olsa yakalandığında ağzı var dili yok! Tabir caizse polise ötme olanağı da yok. Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark edince, tetikçiyi çekiverir kenara. Derhal işaret dilini bilen aile tercümanını da çağırırlar, başlarlar sorgulamaya.
Tercüman işaretle
- Para nerede?
Tetikçi el kol hareketiyle ve de heyecanlı:
- Ne parasi? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiğini bile anlamıyorum.
Tercüman
- Ne parası diyor. Hiç bir şeyden haberi yokmuş.Baba 38'ligi koltuğunun altından çekip tetikçinin beynine dayar.
- Şimdi sor bakiim, para nerdeymiş ?
Tercüman işaretle sorar
- Para nerede?
Sağır-dilsiz kan ter içinde işaretle cevap verir
- Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin olduğu kapıdan girince soldan 3.ağacın kovuğunda üçyüz bin dolar saklı.
Baba sabırsız
- Ne söyledi, ne söyledi !!
Tercüman soğukkanlı
- Dedi ki, hala neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, paradan filan da haberi yokmuş. Ayrıca o tetiği çekmek de biraz g.t istermiş diyo...
INSAATCI FIKRASI

Şantiyelerden birinde bir işçi viziteye çıkıp haftalardır tuvalete çıkamadığını söylemiş..

Doktor muayene edip, amelenin külotunu indirmiş ve yüzükoyun masaya yatmasını istemiş, adam denileni yapınca Doktor içeriden getirdiği beyzbol sopasını 3-4 kere sertçe indirmiş amelenin ...ıçının ortasına, "Tamam" demiş sonra, "Şimdi tuvalete gidin".

Birkaç dakika sonra tuvaletten rahatlamış şekilde çıkan amele, "Sağol doktor bey.." demiş, "Hep böyle olabilmek için ne yapmalıyım?.."

"Birşey yapmana gerek yok.." demiş doktor, "Tuvaletini yaptıktan sonra çimento torbasıyla silme yeter..!"
TÜPRAŞ İZMİR RAFİNERİSİ

Karadenizliler, bir konferans duzenlerler.Bu konferansa konusmaci olarak unlu bir Amerikali bilim adami da davet edilir. Amerikali konuk,bir hafta erken gelir, hem tatil yapar hem de Turkleri yakindan tanima firsati bulur. Karadenizliler ile Amerikali bilim adami hemen her konuda anlasirlar, uyum icinde konferans biter. Ayrilik gunu gelir, Karadenizlileri alir bir dusunce.
Biz bu degerli bilim adamina ne alalim? Aralarinda toplanirlar, baskan konunun onemini vurgulamak icin der ki:
Biz bu Turk dostu, degerli bilim adamina nasil bir hediye alalim ki bizi unutmasin?
Hem kullanisli bir sey olsun, hem her eline aldiginda bizi hatirlasin?

Salonda kisa bir sessizlik olur, arka siralardan Temel elini kaldirir: "Sünnet ettirelim..! "
KİMİNLE YATTIN ?
Bir kasabada bir delikanli, kiliseye gitmis günah çikartmak için.

Papaz:- Söyle evladim, demis, nasil bir günah isledin?..
Delikanli hik mik ediyor:- Bilmem ki nasil söylesem, diyormus; aslinda bir zina suçu, ama çok utaniyorum; lütfen beni hos görün
papaz efendi; nasil söylesem, bilemiyorum...

Papaz:- Utanma söyle, demis, degirmencinin karisiyla mi yattin?
- Hayir papaz efendi...
- Kilisenin yanindaki lokantacinin kiz kardesiyle mi yattin?
- Hayir papaz efendi.
- Çekinme söyle evladim, kiminle zina ettin; yoksa kösedeki tütüncünün kiziyla mi?
Delikanli:- Yok demis, söyleyemeyecegim; kusuruma bakmayin kuzum...
Ve hizla çikmis kiliseden, kosarak dogru arkadaslarina gitmis:
- Papazdan hepimize gerekli tam üç adres aldim,demis. Degirmencinin karisi, lokantacinin kiz
Herkesi Taniyan Kadin

Bir mahkeme salonu düsünün... Bir davada taniklik etmesi için kürsüye yasli bir teyzeyi çagirirlar..
Kadin yerine oturur ve davalinin avukati kadina yaklasir...
-"Bayan Jones.. Beni taniyor musunuz?" Yasli teyze cevap verir:
-"Ah evet Bay Williams sizi çocuklugunuzdan beri taniyorum..siz taa o zamanlar bile aileniz için tam bir bas belasiydiniz..sürekli yalan söylüyorsunuz, karinizi komsunuzla aldatiyorsunuz, en yakinim dediginiz insanlarin arkasindan konusuyorsunuz, 2 dolar fazla kazanmak için herkesi satarsiniz..."
Davalinin avukati basta olmak üzere bütün salon sok olur.. Adam ne yapacagini bilemez bir halde kadina tekrar sorar:
-"Peki Bayan Williams,ya karsi tarafin avukatini taniyor musunuz?" Kadin yine cevaplar:
-"Elbette taniyorum.. çocuklugunda ona dadilik yapmistim.. Tembel,ödlek ve alkolik adamin tekidir..etrafinda bir tek dostu yoktur ve herkes onun hala geceleri altina kaçirdigini söylüyor.."
Yine herkes şokta.. bütün salonu bir ugultu kaplar.. hakim kürsüye tak tak tak vurup herkesi susturur ve her iki tarafin avukatini da kürsüye cagirir..Ve ikisine de egilmelerini söylerek kulaklarina sunu fisildar...
"Eger bu kadina beni taniyip tanimadigini sorarsaniz ikinizi de harcarim. Tanidikla is yapmamak lazim
YAŞLI DOKTOR !

Yasli doktor kasabayi terketmek uzereyken yerine gelen genc doktoru almis hastalarini tanistirmak uzere evden eve dolastirmaya baslamis. İlk girdikleri evde bir kadin: - "Doktorcugum çok mide agrisi çekiyorum" demis. Eski doktor da;

- "Bence biraz fazla meyva yiyorsunuz da ondan..." demis. Disari çiktiklari vakit yeni doktor "Abi" demis, "Kadini muayene bile etmeden nasil böyle bir neticeye vardin ?"

Yasli doktor anlatmis: "Oglum, numaradan gözlügümü yere düsürdüm bir de baktim ki yatagin alti meyva kabuklari ile dolu.." Ikinci evdeki hastayi genç doktorun muayene etmesine karar vermisler. Bu evdeki kadin "Çok halsizim" deyince doktor >

- "Belki de Kilise faaliyetleriniz sizi çok yoruyor, biraz ara verin" demis.

Disari çikmislar yasli doktor genç doktora ;

- "Dogru söyledin" demis "Bu kadin kiliseden disari çikmaz. Ama nasil anladin?" Genç doktor ;

- "Ben de çaktirmadan yatagin altina baktim ve kilisenin papazini gördüm"
TANRIYA KRIGINIM !
BIR KÖYÜN CAMISINDE IMAM CEMAATE VAAZ VERMEKTEDIR.ANSIZIN ICERI DALAN BIR KÖYLÜ KÖYÜ SEL
BASMAKTA OLDUGUNU HABER VERIR.BUTUN CEMAAT HEMEN KENDILERINI DISARI ATIP, KACAR. SADECE IMAM BUTUN ISRARLARA RAGMEN KÖYÜ TERKETMEYI REDDEDER VE TANRI'NIN KENDISINI KORUYACAGINI SOYLEYEREK, CAMIDE KALIR. KISA BIR SURE SONRA SULAR CAMIYE ULASIR, IMAM CARESIZ MINAREYE CIKAR. SULAR MINARENIN ILK KATINA YUKSELIRKEN BIR TEKNE IMAMI KURTARMAYA GELIR. ANCAK DINIBUTUN IMAM, TANRI'NIN KENDISINI
KORUYACAGINI SOYLEYEREK TEKNEYE BINMEZ.
SULAR YUKSELIR,IMAM IKINCI KATA CIKMAK ZORUNDA KALIR. BIR TEKNE DAHA GELIR ANCAK IMAM YINE
TANRI'NIN KENDISINI KORUYACAGINA INANCININ TAM OLDUGUNU SOYLEYEREK TEKNEYE BINMEZ.
SULAR IYICE YUKSELIR. IMAM ARTIK MINARENIN EN TEPESINDEDIR. BIR HELIKOTER YAKLASIR. ICINDEKILER DURUMUN KOTU OLDUGUNU ANLATARAK IMAMA HELIKOPTERE GELMESI KONUSUNDA ISRAR EDER. IMAM
HELIKOPTERE BINMEYI DE REDDEDER.
BIR SURE SONRA SULAR IYICE YUKSELIR VE IMAM BOGULARAK OLUR.
KENDISINI CENNETIN KAPISINDA MELEKLER KARSILAR. MELEK: HOSGELDINIZ. CENNETTE KÖSKÜNÜZ
HAZIRLANDI. BUYRUN. IMAM: CENNETE GIRMEK ISTEDIGIMDEN EMIN DEGILIM.
MELEK: NEDEN?
IMAM: TANRI'YA BIRAZ KIRGINIM.
MELEK: NE OLDU KI?
IMAM: BEN HAYATIMI IBADET EDEREK GECIRDIM.INSANLARA HEP IYILIK YAPTIM,
GUNAHTAN UZAK DURDUM. YASADIGIM KOYU SEL BASTI, HERKES KACTI AMA BEN TANRI'NIN BENI KURTARACAGINA INANDIGIMDAN KALDIM. GORUYORSUNUZKI SIMDI BURDAYIM...

TAM BU SIRADA YUKARIDAN TANRI'NIN SESI DUYULUR:-SALAGA IKI TEKNE BIR HELIKOPTER GONDERDIK!!!!!!!!!!!!!
AKILLANDI )
Kızılderililerin genç reisi 18 yaşına geldiğinde canı kadın ister. Kabilenin büyücüsüne gider, der ki:
- Oturan Boğa kadın ister.
Büyücü:
- Oturan Boğa ormana gitsin, üzerinde delik olan bir ağaç gövdesi bulsun ve onun üstünde eğitim yapsın, hazır olunca gelsin.15 gün sonra reis geri gelir. Der ki:
- Oturan Boğa hazır.
Büyücü de kabiledeki en güzel kızı ona verir. Reis alır kızı çadıra girer.
- 90 derece eğil, der.Kız eğilince, kıza bir tekme vurur. Kız çığlık atarak
bunu niçin yaptığını sorar. Reis şöyle cevap verir:
- Oturan Boğa akıllandı, önce yaban arılarını kontrol ediyor.
GÖRDÜM...!!

Yasli doktor kasabayi terketmek uzereyken yerine gelen genc doktoru almis hastalarini tanistirmak uzere evden eve dolastirmaya baslamis. Ýlk girdikleri evde bir kadin:

- "Doktorcugum çok mide agrisi çekiyorum" demis. Eski doktor da; - "Bence biraz fazla meyva yiyorsunuz da ondan..." demis. Disari çiktiklari vakit yeni doktor "Abi" demis, "Kadini muayene bile etmeden nasil böyle bir neticeye vardin ?"

Yasli doktor anlatmis: "Oglum, numaradan gözlügümü yere düsürdüm bir de baktim ki yatagin alti meyva kabuklari ile dolu.." Ikinci evdeki hastayi genç doktorun muayene etmesine karar vermisler. Bu evdeki kadin "Çok halsizim" deyince doktor

- "Belki de Kilise faaliyetleriniz sizi çok yoruyor, biraz ara verin" demis.

Disari çikmislar yasli doktor genç doktora ; - "Dogru söyledin" demis "Bu kadin kiliseden disari çikmaz. Ama nasil anladin?" Genç doktor ; - "Ben de çaktirmadan yatagin altina baktim ve kilisenin papazini gördüm"
GÖT İSTER :::=)
Mafya babasi haraçlarini toplamasi için yeni bir tetikçi buldu. Seçtigi adam sagir ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanirsa polise fazla bir sey anlatmasi mümkün olamaz, diye düsünüyordu.

Baba, bir gün ödemelerin geciktigini fark etti ve tetikçiyi odasina aldirtti, bir de isaret dilini bilen tercüman buldular. tercüman isaretle sordu:

- "Para nerede?" Sagir dilsiz isaretle yanit verdi:

- "Ne parasi? Benim paradan maradan haberim yok.
Neyden bahsettiginizi anlamiyorum." Tercüman tercüme etti:
- "Neyden bahsettiginizi anlamiyormus." Baba 38'ligi koltuk altindan çekip sagir dilsizin beynine dayadi:
- "Simdi sor bakalim, para nerede." Tercüman isaretle sordu:
- "Para nerede?" Sagir-dilsiz kan ter içinde isaretle yanit verdi:
- "Sehir merkezindeki parkta, büyük heykelin oldugu kapidan girince soldan 3. agacin kovugunda yüz bin dolar var."
- "Ne söyledi?" dedi Baba. Tercüman yanitladi:

- "Dedi ki, hala neyden bahsettiginizi anlamiyormus, ayrica o tetigi çekmek de biraz got istermis."
HAVLU SALLAMA !!
Orta yasin üstünde bir yahudi (yaslica), Genç ve güzel bir yahudi hanıma asik olmus. Kadin da bu aska, askla cevap vermis. Birbirlerini çok sevmisler.. ve evlenmisler. Kocasi esini hep mutlu etmek düsüncesi tasiyormus.. Ancak sex olarak mutlu edemedigini görüp, karisina problemini açmis... "Ne yapalim?.....Rabbiye soralim.." kararini almislar.. (Rabbi: Din adamlarina verilen isim).
Olaylarini Rabbiye açmislar..Rabbi derhal bir tavsiyede bulunmus: "Genç bir kisi sizin üzerinizden bir havlu ile, havluyu saga sola sallayarak esinti yapsin!..." Havlu sallayacak genç bir adam bulmuslar.. Genç adam, onlar sevisirken havluyu sallamis...sallamis...ancak sevgililer yine mutlulugu tadamamislar..
Tekrar Rabbiye gitmisler : "Ne yapalim?.." demisler. Rabbi bir süre düsünmüs!..Kocaya: "Bir de havluyu sen sallayarak deneyin" demis... Iki sevgili evlerine dönmüsler ve Rabbinin tavsiyesini dinlemisler, havluyu koca sallamis, kocanin yerine genç adam geçmis... Tabii sonuç müthis olmus, yer gök inlemis ve koca, karisinin memnuniyetini ve mutlulugunu görerek; genç adama dönmüs...biraz da küçümseyici bir tavirla : "GÖRDÜN MÜ KOÇUM?..... HAVLU BÖYLE SALLANIR!..."
ÖĞLEN YEMEĞİ !!
Bir kari koca resim galerisini geziyorlarmis. parkta bir bankta oturmus üç tane çiplak ve de simsiyah adamin resmini görünce hayret etmisler.
çünkü adamlardan ikisinin aleti siyah iken ortadakinin aleti pembe imis. tam o sirada yanlarina resmi çizen ressam gelmis ve "isterseniz size yardimci olabilirim" demis....
kari koca da " anlamadigimiz bir sey var neden bu afrikali zencilerden ikisinin aleti kendileri gibi simsiyah da ortadakinin ki pembe?" diye sormuslar...
bunun üzerine ressam " bir kere bu adamlar afrikali zenci degil irlandali kömür madeni isçileri....öglen yemegi sonrasi parkta dinleniyorlar.......ortada oturan pembe aletli isçi ise öglen yemegini evinde yiyip gelmis
SARIŞIN !!

Asım, barda bir kadın görür. Ama ne kadın: Sarışın bir afet. Tam bir FANTA (***** And Never Touch Again). Kadınla bir biçimde tanışır. Ancak, kadın inat ve itinayla walkman dinlemektedir. Asım barda neden walkman dinlediğini sorar. Kadın "Walkmanı çıkarırsam, ölürüm" der. Asım, Fesupanallah.. diye iç geçirdikten sonra "Niye?" diye sorar. Cevap aynıdır: "Walkmanı çıkarırsam, ölürüm". Asım ısrar eder. Cevap hep aynıdır: "Walkmanı çıkarırsam, ölürüm".
İşler kızışır, mesai vakti gelir.. eve giderler.

Kadın hala walkmanlidir, Asım hala ısrar eder, cevap asla değişmez. Sevişme zamanı gelir, kadın kulağında walkman, sevişir, beraberce çıldırırlar. Sevişme sonrasında, kadın uyuya kalır. Asım, müthiş bir sevinçle merakını gidermek üzere kadının kulağından walkmani çıkarır. Kadın derin birkaç nefes aldıktan sonra boğularak ve feci biçimde can çekişerek ölür. Asım şaşkınlık ve korku içerisinde walkmani kulağına götürür ki ne duysun: "Nefes al, nefes
ver. Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver
SEKRETER )
Soğuk ve karlı bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir işadamı ve sekreteri arabalarını terketmek zorunda kalırlar ve uzun bir yürüyüşten sonra üşümüş ve ıslanmış durumdayken bir kulube bulurlar. Kulubede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir sürü battaniye bulunmaktadır. Geceyi geçirmeye hazırlanırlar ve işadamı bir centilmen olarak, yatağı sekreterine verir. -Ben yerde uyku tulumunda uyurum, der. Sekreter yatağa yatar, adam uyku tulumunun içine girerek fermuarı çeker. Bir süre sonra tam uyumak üzereyken, sekreterinin sesini duyar

: -Efendim, ben çok üşüyorum. Adam fermuarı açar, uyku tulumundan çıkar, bir battaniye alıp kadının üzerine örter, tekrar uyku tulumuna girer, tam uyumak üzereyken yine sekreterinin sesini duyar : -Efendim, ben hala çok üşüyorum. Adam yine fermuarı indirir, tulumdan çıkar, bir battaniye daha alıp kadının üstüne örter, uyku tulumuna girerek fermuarı çeker.
Tam uykuya dalacağı sırada yine duyar : -Ben yine çoooook üşüyorum. Adam yattığı yerden : -Bir fikrim var, der. Burası ıssız bir yer. Neler olduğunu kimse göremez, istersen evliymişiz gibi davranabiliriz. Genç kadın kıkırdar : -Tamam, bana göre hava hoş. Adam yattığı yerden avazı çıktığı kadar bağırır : -Öyleyse kalk ve kahrolası battaniyeyi kendin al!
ANGARYA OLSA !
Bir gün profesörlerin aklına rahatsız edici bir soru takılmış. Esleriyle olan cinsel hayatları acaba bir zevk mi yoksa angarya mi?
Düşünmüşler aralarında tartışmışlar ve bir sonuca varamamışlar. İçlerinden biri doçentlere danışalım bakalım onlar ne düşünüyor bu konuda demiş.
Gitmişler sormuşlar. Doçentler duşunmuş ve siz bilirsiniz hocam demişler proflara. Proflar için bu soru karin ağrısı olmuş. Gidip yardımcı doçlara başvurmuşlar, onlar da bir sure düşünüp siz daha iyi bilirsiniz hocam demişler.
Proflar bir cevap bulamamanın sıkıntısı içinde bir de asistanlara soralım demişler. Neyse sıkıla sıkıla sormuşlar. Sizce bizim eslerimizle olan cinsel hayatimiz bir zevk midir yoksa angarya mi?
Asistanlar hep bir ağızdan 'ZEVK' diye bağırmışlar. Proflar şaşırmış çabuk ve net cevaba. Merak etmişler, 'Neden?' diye sormuşlar asistanlara;
Neden bu kadar emin ve çabuk cevap verebildiniz?
Asistanlar cevap vermiş: 'Angarya olsaydı bize yaptırırdınız'
ÇOK ÖZEL
Temel bir gün keçinin boynuna tasma takmış gezdiriyormuş. Arkadaşı Dursun yolda onu görüp:
- "Ula Temel Napiysin ?"
- "Ula cörmiymisin Çöpeğimi cezdurayrum Dursun kardeşim"
- "Ula Temel bunun boynuzları var"
- "Valla ben onun özel hayatına karişmayrum"
ÇADIRI ÇALDILAR !!
Sherlock Holmes ve Dr.Watson birlikte kıra gider kamp kurarlar. Güzel bir yemek yiyip, bir şişe şarabı da içtikten sonra uykuya dalarlar. Birkaç saat sonda Holmes uyanır ve Watson'ı dürterek uyandırır. Watson uyku sersemidir.
- Ne oldu, ne istiyorsun?
Yukarı bak, ne gördüğünü söyle bana.
- Bunun için mi uyandırdın? Milyonlarca yıldız işte.
Peki bu sana neyi gösteriyor?
Artık uykusu iyice kaçan Dr.Watson filozofça cevap verir:
- Teolojik olarak tanrının kudretini ve kendi acizliğimizi görüyorum. Felsefi olarak evrenin sonsuzluğunu ve onun karşısındaki önemsizliğimizi; astronomik olarak galaksilerin, yıldızların, gezegenlerin varlığını, dünyaya benzeyen başka gezegenlerde de hayat olabileceğini; meteorolojik olarak yarın havanın güzel olacağını görüyorum. Peki sana neyi gösteriyor?
Görmüyor musun ahmak, çadırımızı çalmışlar.
DÖNME !!
Temel ile Dursun bir gün felekten bir gece çalmak için iki Romen ayarlamışlar.Daha sonra Romenleri arabaya atıp dağlara doğru gitmeye başlamışlar.Şehirden iyice uzaklaşınca Romenler korkmaya başlamış 'Buradan kurtulmalıyız' diyerek konuşmaya başlamışlar aralarında.Birden akıllarına bizden iğrenirlerse bırakırlar diye bi fikir gelmiş. Temel ile Dursun'a :
-Arkadaşlar kusura bakmayın biz dönmeyiz, demişler. Bunun üzerine Temel ile Dursun Romenlere dönüp :
-Bu kadar yol geldikten sonra artık bizde dönmeyiz, demişler
Fazla merak iyi değil
Adam uçaktadır ve acil olarak tuvalete gitmesi gerekmektedir. Ancak her gidisinde erkekler bölumu doludur. Görevli durumun aciliyetini fark eder ve adama bayanlar tuvaletini kullanabileceğini ancak oradaki butonlarin hic birisini kullanmamasını söyler. Adam içeri girip oturur ve tuvalet kağıdı rulosunun yanında dört buton olduğunu görür. Butonlarin üzerinde sırasıyla SS, SH, PP, OTC yazmaktadır. Meraklanır ve dikkatlice SS'ye basar. Altına Sıcak Su püskürtülmektedir. "Vay, bu gerçekten güzel" der. Sıradaki SH butonuna basar. Bu defa vücut sıcaklığında hava üflenmektedir.
Bayanların tuvalette uzun sure kalmalarını simdi anladım diye içinden geçirir. Artik butonlara basmakta korkulacak bir sey olmadığını düşünmektedir ve PP butonuna basar. Pudra püskürtülür. Adam her şey ne kadar da en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş der ve arkasından son olarak OTC butonuna basar... Hastanede gözünü actiginda morfinin etkisi altındadır. Hemşireyi çağırır. "Son hatırladığım ucagin bayanlar tuvaletinde siddetli bir aci hissettiğim der ve neler oldu?" diye sorar. Hemşire açıklar: "Beyefendi ne yazik ki penisiniz su an yastığınızın altinda duruyor. Çünkü tuvalette Otomatik Tampon Çıkarıcı butonunu kullanmışsınız"
Trafik
Kadin doktora gittikten sonra eve geldi ve kocasina müjdeyi verdi:
- Hamileyim! Adam saskinlik içerisinde:
- Imkansiz!.. Ben hep dikkat ederim...
Emin olmak için doktoru ziyaret etti:
- Anlayamiyorum doktor, dikkat etmistim.
- Bakin bayim... Bu araba kullanirken dikkat etmeye benzer. Siz dikkat edersiniz ama baskasi gelip çarpar!..
Isa Seni Izliyor

Hirsiz, gecenin yarisinda bir eve girer. Karanlik koridorda, yaktigi küçük el fenerinin isiginda ilerlerken bir ses duyar, "isa seni izliyor !"
Saskinlik ve korkuyla etrafina bakinan hirsiz, bir yandan da evdeki degerli seyleri aramaya devam eder.
Tekrar ayni sesi duyar, "isa seni izliyor !" Bu kez hirsiz elindeki feneri çevrede gezdirmeye baslar ve bir papagan görür. "Bunu sen mi söyledin?" diye papagana sorar. Papagan, "Evet, yalnizca seni uyarmak için" der. Hirsiz, "Ne ! beni uyarmak mi! kimsin sen ? adin ne senin ?" Papagan, "Musa" diye cevap verir.
"Musa !" der hirsiz, "Hangi salak bir papagana Musa adini koyar ki !?" Kus cevap verir, "Bilmiyorum.
Tahminimce arkanda duran Dobermana 'isa' adini veren salak olabilir !"
Yanii: Haybeye konusmamak lazim
İÇMİYORUM
İrlandalının biri her akşam bara gidip üç bira içiyormuş. Barmen bir akşam dayanamayıp sormuş..
Her akşam üç bira içiyorsunuz, niçin? İrlandalı, "Benim iki kardeşim var, üç biranın ikisini kardeşlerim için sonuncusunu da kendim için içiyorum."
Bir süre sonra İrlandalı iki bira içmeye başlamış.. Bir kaç akşam sonra barmen, "Galiba kardeşlerinizden birini kaybettiniz başınız sağ olsun." demiş...
İrlandalı, "Yooo sadece ben içkiyi bıraktım......"
SINIRI GEÇTİKMİ?
Bülent Ecevit’in Kullandığı Arabayi Kontrol Noktasında Trafik Polisleri Durdurur. Hüsamettin Özkan Da Ön Koltuktadır..
Polisler: Tebrik Ederiz, Kazandınız... Emniyet Kemeri Takılı İlk Araba Oldunuz. Ödülünüz 100 Dolar. Güle Güle Harcayın... Kazandığınız Ödülle Ne Yapmayı Düşünüyorsunuz?
Ecevit: Hemen Gidip Kendime Bir Ehliyet Alacağım Polis: Nee, Ehliyetiniz Yok Mu?
Hüsamettin Özkan, Durumu İdare Etmek İçin Atılır: Kusura Bakmayın Memur Bey, İçince Ne Dediğini Bilmez Polisler: Nee, Bir De Alkollü Müsünüz?.. Arka Koltukta Uykudan Uyanan;
Devlet Bahçeli Polisleri Görünce, Sinirlenir: Ben Size Demedim Mi? Çalıntı Arabayla Yola Çıkmayalım... Polisler Donup Kalır. Bu Arada, Bagajdan Fırlayıp Polisleri Fark etmeden Özkan’ın Yanına Gelen Mesut Yılmaz Sorar: Sınırı Geçtik Mi?..




AdReSi BoZuK ÇoCuK
 
 
44864 ziyaretçiBurdaydı
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol